ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in, Gazze’deki sivil kayıplarını önlemek için çalışmaya devam edeceği ancak İsrail’e silah ambargosu uygulanmasını desteklemediği belirtiliyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 308 gündür devam ediyor ve bu saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk olmak üzere 39 bin 699 Filistinli hayatını kaybetti, 91 bin 722 kişi yaralandı. ABD ise bu süreçte İsrail’e destek vermeye devam ediyor.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in dış politika danışmanı Phil Gordon, Harris’in Gazze’deki sivillerin korunması için çalışmaya devam edeceğini ancak İsrail’e silah ambargosu uygulanmasını desteklemediğini açıkladı. Gordon, Harris’in uluslararası insani hukuku gözeterek Gazze sivillerinin korunmasına devam edeceğini belirtti. Bir grup Filistin destekçisiyle yapılan görüşmede Harris’in silah ambargosu konusunu gündeme getirmediği ve ayrı bir toplantı talebine olumlu yanıt vermediği ifade edildi.
İsrail’in saldırılarına karşı sivil kayıplarını önlemeye çalışan Kamala Harris’in net bir tavır sergilediği vurgulanıyor. Harris, İsrail’in kendini savunabilmesini güvence altına alacaklarını ve silah ambargosu uygulanmasını desteklemediğini belirtiyor. Ayrıca, Gazze’deki sivillerin korunması için çalışmaya devam edeceklerini ve uluslararası insani hukuku öncelik olarak göreceklerini ifade ediyor.
İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının devam etmesi, ABD’nin İsrail’e destek politikasının şaşırtıcı olmadığını gösteriyor. Kamala Harris’in tavırları ve açıklamaları, ABD’nin İsrail’e olan desteğinin devam edeceğini gösteriyor. Ancak, Harris’in Gazze’deki sivil kayıplarını önlemeye çalışacağı ve uluslararası insani hukuku ön planda tutacağı belirtiliyor.
Joe Biden yönetiminin İsrail’e koşulsuz destek vermesinden rahatsızlık duyan Demokratlar, İsrail’e silah ambargosu uygulanması konusunu gündeme getirmiş olsa da, Kamala Harris’in bu konuda net bir tavır sergilediği ve silah ambargosunu desteklemediği belirtiliyor. ABD Başkan Yardımcısı, Filistin destekçileriyle yaptığı görüşmede de aynı tutumu sürdürmüş ve silah ambargosu fikrini açıkça desteklemediğini ifade etmiştir.