ABD’de Donald Trump’ın göreve gelmesi ve yönetiminin Rusya-Ukrayna savaşına yönelik tutumu, uluslararası arenada büyük bir krizin patlak vermesine neden oldu. Bu bağlamda, ABD ve Avrupa arasında ilişkilerin gerilmesi ve iplerin kopma noktasına gelmesi, politik atmosferi oldukça etkiledi. İngiltere Savunma Bakanı John Healey, Sky News’a katıldığı programda bu durumla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Healey, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’ya güvenlik konusunda sorumluluk alması için meydan okuduğunu ifade ederek, NATO üyesi ülkelerin de bu zorluğa yanıt vererek savunma harcamalarını artıracağına dikkat çekti. İngiltere’nin ayrıca, NATO içerisindeki diğer Avrupa ülkelerinin savunma yükünü daha fazla üstlenmesine yardımcı olacağını belirtti. Healey, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın, ülkenin savunma harcamalarını 2027 yılına kadar yüzde 2,5’e çıkarma kararının önemine vurgu yaptı.
Bakan Healey, “Artık dünya daha karmaşık bir hale geldi ve tehditler artıyor. İngiltere’yi daha güvende ve güçlü tutmak için yeni bir savunma dönemine ihtiyacımız var!” diyerek, bu yeni dönemin gerekliliğini açık bir dille ifade etti. Ayrıca, İngiltere’nin, Rusya ve diğer düşmanları caydırmak için yeni donanımlarla donatılması gerektiğini de ekledi. Bu durum, İngiltere’nin askeri yeteneklerinin arttırılması bakımından son derece önemli.
Healey, İngiltere’deki savunma sanayisinin ekonomik büyümenin itici gücü olduğunun altını çizerek, bu sektördeki katkının artırılması gerektiğini vurguladı. Ekonomik büyümenin yanı sıra, askeri kapasitenin de aynı ölçüde güçlendirilmesi gerektiği, stratejik bir gereklilik olarak öne çıkarılıyor.
Geçtiğimiz günlerde, İngiltere Başbakanı Starmer, İngiltere Parlamentosu’nda yaptığı bir konuşmada, ülkenin savunma harcamalarını 2027 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2,5’ine çıkaracaklarını müjdeledi. Bu kararın alınmasındaki temel etkenin, artan güvenlik tehditleri olduğu ifade edildi. Ayrıca, bu artışın karşılanabilmesi için dış yardım bütçesinin yüzde 0,5’ten yüzde 0,3’e düşürüleceği de aktarıldı.
Tüm bu gelişmeler, uluslararası güvenlik dinamikleri açısından kritik olduğunu gösteriyor. Rusya-Ukrayna savaşı ile artan tehditler karşısında NATO ülkelerinin ve özellikle Avrupa’nın kendini nasıl savunacağı konusu, önümüzdeki dönemde önemli bir tartışma konusu olurken, bu durum ABD ve Avrupa arasındaki ilişkileri de derinden etkilemeye devam edecek.