ABD’de artan resesyon endişeleri, Japonya pay piyasalarında büyük bir satış baskısına neden oldu. Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırım beklentileri ve ABD’deki resesyon endişelerinin bir araya gelmesi, ülke varlıklarına ilişkin risk algısını artırdı. Son 37 yılın en sert düşüşü yaşandı ve Nikkei 225 endeksi son iki işlem gününde %21,2 oranında değer kaybetti. Bu yılın rekor seviyesine kıyasla değer kaybı %34,9 oldu.
Analistler, Tokyo’daki hızlı düşüşü, yenin değer kazanmasına bağladı. Dolar-yen paritesi tam bir düşüş trendi içinde ve ocak ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Japon yenine olan borçlanma ve yüksek getirili varlıklarda yapılan yatırımlar, Japon Merkez Bankası’nın faiz artışı ve Japon yeninin hızla değer kazanmasıyla bölge piyasalarında satış baskısını artırdı.
Dünya genelinde artan resesyon endişeleri ve Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyeceği endişesiyle Japonya’da satışlar derinleşti. Nikkei 225 endeksi %12,4 oranında düşüşle günü 31.458 puandan tamamlarken, Güney Kore’deki Kospi endeksi de %8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı. Hong Kong ve Çin gibi diğer Asya piyasalarında da düşüşler yaşandı.
Japonya’nın yaşadığı bu sert düşüş, bölge piyasalarında genel bir tedirginlik yarattı. Finansal piyasalardaki dalgalanmalar ve küresel belirsizlikler, yatırımcıların risk algısını güçlendirdi. Uzmanlar, ABD ve Japonya gibi ekonomilerdeki gelişmelerin küresel piyasalarda büyük etkiler yarattığını vurguluyorlar.
Sonuç olarak, ABD’deki resesyon endişeleri ve Japonya’daki satış baskısı, küresel piyasalarda dikkatle takip edilen bir gelişme oldu. Bu tür dalgalanmaların yatırımcıları etkilediği ve risk yönetimi stratejilerini gözden geçirmelerine neden olduğu görülüyor. Asya piyasalarındaki bu sert düşüşler, ekonomik istikrarsızlıkların küresel çapta nasıl yayılabilme potansiyeline sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
