2025 yılına merhaba derken, ABD Temsilciler Meclisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrailli yetkililer hakkında sürdürdüğü tutuklama işlemleri konusunda önemli bir adım attı. Meclis, UCM’ye yaptırım uygulanmasını talep eden bir tasarıyı onayladı. Oylama sonucunda, 243 “evet” oyuna karşı 140 “hayır” oyu ile tasarı kabul edildi.
Tasarıda, İsrailli yetkililere yönelik UCM tarafından çıkarılan tutuklama emirlerinin güçlü bir şekilde kınanması gerektiği vurgulanırken, UCM’ye “ABD’den veya müttefiklerinden bir kişinin soruşturulması, tutuklanması, gözaltına alınması ya da yargılanması” konusunda destek verenler için yaptırım uygulanması istendi. Bu, Washington’un İsrail’e karşı daha katı bir tutum alabileceği anlamına geliyor.
Daha önce, Haziran 2024’te Temsilciler Meclisi’nde UCM hakkında benzer bir tasarı oylamaya sunulmuştu. O oylamada 155 “hayır” oyuna karşılık 247 “evet” oyu ile tasarı kabul edilmiş fakat Demokrat Parti’nin çoğunluğu nedeniyle bu tasarı Senato’ya gönderilmemişti. Yasal olarak, tasarının yasalaşabilmesi için hem Senato’dan geçmesi hem de ABD Başkanı tarafından imzalanması gerekiyor.
Ancak, bu tasarının kabulü, ülkenin içinde bulunduğu diğer sıkıntılı durumlarla çeliştiği düşünüldü. Özellikle, California eyaletinin Los Angeles kentinde meydana gelen kontrol altına alınamayan yangınlar sırasında Temsilciler Meclisi’nin UCM’ye odaklanmasını eleştiren Demokrat Temsilci James McGovern, bu durumun önceliklerin yerle bir olduğunu gösterdiğini belirtti. McGovern, “Halihazırda doğal bir afetle mücadele ediyoruz. 100 binlerce kişi iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen yangınlardan kaçıyor.” dedi.
Aynı zamanda McGovern, ABD’deki 40 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini vurguladı. Bu açıklamalar, ülkenin mevcut durumundaki sosyal ve ekonomik sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla yapılmıştı. McGovern, Cumhuriyetçi Parti’nin böyle bir zamanda, UCM’ye yaptırımlarla ilgili bir tasarıya odaklanmasının, gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu daha fazla göstermekte olduğunu ifade etti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin gündeminde ise, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’a yönelik tutuklama emirleri yer alıyor. Bu durum, hem uluslararası siyasette hem de özellikle Avrupa ülkeleri arasında çeşitli tartışmaları beraberinde getirmiştir, çünkü birçok Avrupa ülkesi bu tutuklama emirlerini uygulamak istediklerini belirttiler. Bu bağlamda, ABD Temsilciler Meclisi’nin atmış olduğu bu adım, uluslararası ilişkilerde karmaşık bir süreci tetikleyebilir.
Sonuç olarak, uluslararası hukuk açısından hassas bir mesele olan UCM’nin yetkileri, ulusal politikalar ile iç meseleler arasında bir denge kurmayı zorlaştıracak gibi görünüyor. ABD’nin iç politikalarında önceliklerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde artan eleştiriler, ilerleyen günlerde bu konunun daha da gündeme gelmesine neden olabilir.