Türk pop müziğinin ‘Süperstar’ı Ajda Pekkan, son dönemde dikkat çeken programlardan biri olan ‘Mazhar Alanson ile Misafir’ programının konuğu oldu. Programda, usta sanatçı Ajda Pekkan, kariyerinin geçmişine yönelik samimi anekdotlar paylaşarak izleyicilere nostaljik bir yolculuk yaptırdı. Özellikle, Türk sanat müziğinin dev isimlerinden Zeki Müren ile olan ilişkisi ve sanat hayatına dair yaşadığı deneyimler önemli bir yer tuttu.
Ajda Pekkan, Zeki Müren’in kendisine sanat hayatının ilk yıllarında yaptığı destekleri anlatarak, Müren’in onun hayatında bir okul gibi olduğunu söyledi. Pekkan; “Zeki Müren’den sanat dünyasına dair müthiş şeyler öğrendim. O benim için bir okuldu. Sahne arkasında neler yapılır, neler döner, bunları öğrendim. Onun beni desteklemesi benim için çok önemliydi. ‘Ajda olmazsa ben çıkmam’ derdi” şeklinde konuştu. Bu tutumunun kendisine büyük bir etkisi olduğunu dile getirdi.
Programda ayrıca, sanat dünyasındaki değişimlere de dikkat çeken Pekkan, çağımızdaki sanatçıların artık sadece parayı düşündüğünü ifade etti. Ajda Pekkan, “Kimsede artık eski heyecan kalmamış. Herkes nasıl para kazanırım, akşamı nasıl ederim derdinde” diyerek, geçmiş dönemlerde yaşanan yoğun etkinlik dönemlerini hatırlattı ve bunun günümüzdeki karşılığı olan daha az konser verilmesine dikkat çekti. “Eskiden sabah akşam konser verirdik. Artık bizim bir marka ismimiz var, öyle her yerde çıkamayız. Ancak halk konserleri, büyük konserler olur” dedi.
Programda sahne performanslarının nasıl olduğunu ve detone olmanın zorluklarını da paylaşan Ajda Pekkan, Alanson’un “Bir kere detone olduğunu duymadım” sözlerine karşılık, “Sahnede detone olmamak mümkün mü? Ama ben kendimle iddialaşırım. Çok yorucu bir hayatım var, yani kendimin kölesi oldum” ifadelerini kullandı. Bu, sanat hayatının getirdiği zorlukları ve sorumlulukları da gözler önüne serdi.
Ajda Pekkan’ın sanatçı dostlarıyla olan ilişkileri de programda gündeme geldi. Özellikle Fikret Şenes ile olan diyaloğuna değinen Pekkan, onun duygularını içselleştirerek şarkı sözleri yazdığını ve aralarında derin bir anlayış olduğunu vurguladı. “Onunla çok dertleşirdim, duygularımı birlikte yaşardık. O benim en büyük destekçilerimden biriydi” diyerek, Şenes’in kendisi üzerindeki etkisini dinleyicilere aktardı.
Çağla Pınar Yılmaz
Yazar
