Almanya’da siyasi gündem, son günlerde önemli gelişmelere sahne oluyor. Hükümetin çektikleri zorluklar ve mevcut koalisyonun durumu, ülkenin siyasi istikrarını tehdit eden ana unsurlar arasında yer alıyor. Başbakan Olaf Scholz’un liderliğindeki Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) partilerinden oluşan koalisyon, geçtiğimiz aylarda yaşanan zorlukların ardından ciddi bir çöküş süreci içine girmiş durumda.
Scholz, geçtiğimiz Çarşamba günü, 16 Aralık tarihinde parlamentoda güvenoyu yapılması talebinde bulunmuş ve koalisyonun dağılması sonrası, önümüzdeki yıl erken federal seçimlerin yapılması ihtimalini gündeme getirmiştir. Bu durum, Almanya’daki siyasi iklimi değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Erken seçimlerin kesin tarihi olarak 23 Şubat belirlenmişken, Scholz muhalefetle bu konuda bir uzlaşı sağladıklarını duyurdu. Scholz, yaptığı basın toplantısında, “Demokrasilerde, gelecekteki siyasetin gidişatını seçmenler belirler” ifadesini kullanarak seçmenlerin kararlarının önemine dikkat çekti.
Bu seferki seçimlerde, halkın önünde birçok önemli soru olduğunu ve bu sorulara nasıl cevap verileceğinin büyük bir belirleyici olacağını vurgulayan Scholz, “Güçlü bir ülke olarak geleceğimize güçlü bir şekilde yatırım yapma konusunda kendimize güvenelim” dedi.
Güven oyu talebinin ardından Berlin’de yaptığı açıklamalarda, bazı acil kararların alınması gerektiğinin altını çizen Scholz, özellikle otomotiv sektöründeki maliyet düşürme planlarına da değindi. Volkswagen ve Ford yetkilileriyle yapılan toplantılarda, her iki şirketin de maliyetlerini ciddi şekilde azaltmayı amaçladığı bilgisi verildi. Bununla birlikte, “Herkes elektrik maliyetlerinin artmaya devam etmemesi gerektiği konusunda uyarıyor” şeklindeki uyarısıyla, enerji maliyetleri üzerine yapılan değerlendirmelere dikkat çekmiş oldu.
Almanya’daki siyasi buhranın yanı sıra, geçtiğimiz hafta Fransa Başbakanı Michel Barnier, Avrupa’nın iki büyük gücündeki siyasi istikrarsızlığı gözler önüne seren bir güven oylamasında başarısız oldu. Bunun yanı sıra, pazartesi günü yapılan bir anket, muhalefetteki muhafazakar partilerin federal seçimleri kazanmaya oldukça yakın olduğunu ortaya koydu. Bu durum, koalisyonun geleceği hakkında pek olumlu sinyaller vermiyor.
FDP’nin yanı sıra yeni kurulan Sahra Wagenknecht İttifakı’nın da parlamentoya girmek için gerekli olan %5 barajını aşabileceği öngörüldü. Ancak analistler, seçmenlerin geçmiş dönemlerde olduğu kadar sadık olmadığını, dolayısıyla seçimlerin sonuçlarının anketlerdeki tahminlerden çok daha farklı olabileceğini belirtiyor. Bu da, Almanya’daki siyasi ortamın getirdiği belirsizliği artırmaktadır.