Eyüpspor, tarihinde ilk kez mücadele ettiği Süper Lig’de 26 maçta topladığı 43 puanla 5. sırada yer alarak dikkatleri üzerine çekti. Takımın bu başarısında büyük pay sahibi olan teknik direktör Arda Turan, önemli açıklamalarda bulundu. 38 yaşındaki Arda Turan, The National gazetesi muhabiri Andy Mitten’a röportaj verdi.
Turan, “Bir teknik direktör olarak hayat nasıl?” sorusuna verdiği yanıtta, bu mesleğin yüklü bir sorumluluk taşıdığını belirtti. Özellikle, maç esnasında sürekli olarak oyuncuları, rakipleri ve taktikleri düşünmesi gerektiğini ifade etti. Ünlü teknik adamlardan Pep Guardiola, Jürgen Klopp ve Mikel Arteta’yı örnek alırken, Luis Enrique’yi de idolü olarak gördüğünü dile getirdi. Turan, Enrique’nin ofansif futbolunu ve kişisel yaklaşımını çok sevdiğini, onunla karşılaşma anısını da paylaştı.
Süper Lig’deki rekabetten de bahsetmeyen Turan, özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki gerilime dikkat çekti. Rekabetin iyi bir dönemde olmadığını söyledi ve saha dışındaki olayların konuşulmasının hiçbir zaman olumlu bir şey olmadığını vurguladı. Çocukluğunun Galatasaray’la nasıl şekillendiğini, bu kulübün kendisi için ne kadar önemli olduğunu büyük bir duyguyla anlattı. Galatasaray’da genç yaşta top toplayıcı olarak başladığını ve bu günlerinin ne kadar özel olduğunu ifade etti.
Turan, Galatasaray A takımında oynadığında hissettiği duyguları “süper kahraman” gibi hissetmek olarak tanımladı. Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki performansı ve taraftarların kendisine olan sevgisi onu çok etkiledi. Özellikle İspanya milli takımıyla karşılaştığı bir maçta Messi gibi hissettiğini ifade etti. Bu duyguların yanı sıra, Ali Sami Yen Stadyumu’na karşı olan sevgisini de dile getirerek, oranın kendisi için özel bir anlam taşıdığına vurgu yaptı.
Galatasaray’dan Atletico Madrid’e transfer olmasını nedenleriyle açıklayan Turan, daha yüksek bir seviyede test edilme arzusunun yanı sıra Galatasaray’a duyduğu bağlılığı da aktararak, yeni kulübünde kariyerine yeni bir yön vermek istediğini belirtti. Diego Simeone ile yaşadığı deneyimler hakkında çok şey öğrenerek, takımdaki çalışma ahlakını geliştirdikleri sürecin nasıl geçtiğini anlattı. Simeone’nin takımdaki mentaliteyi değiştirdiğini ve her oyuncunun takıma katkı sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
Atletico Madrid’deki başarılarıyla ilgili de konuşan Turan, takım ruhunu, birlikteliği ve elde ettikleri şampiyonlukları hatırlatarak, bu dönemlerin unutulmaz anılarla dolu olduğunu paylaştı. Atletico’nun şehirdeki diğer takımlarla olan rekabetinin sıklıkla tartışıldığı dönemde, takımın bir dünya markası haline geldiğine ve o zamanki mücadelelerine dikkat çekti. Özellikle Real Madrid ve Barcelona gibi takımlarla olan savaşları efsanevi bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Barcelona’ya transfer sürecini anlatırken, bu adımın kendisi için ne kadar önemli olduğunu dile getiren Arda Turan, Lionel Messi ile aynı takımda oynamanın getirdiği duygusal yükü aktardı. Altı ay boyunca oynayamaması ve bu süre zarfında gelişen olaylar, onun için büyük bir heyecan ve gerilim kaynağı oldu. Turan, o dönemki Barcelona kadrosunu ve oynamanın sağladığı ayrıcalıkları vurguladıktan sonra, takıma olan katkısını detaylandırdı.
Röportajında, Türk futbolunu değiştirme arzusu olduğuna ve gelecekte başka kulüplerde de çalışmayı hedeflediğine işaret eden Arda Turan, Eyüpspor ile elde ettikleri başarıların dikkate alınd