Arjantin’de Glew kasabasında bir otobüs şoförü olan Leonardo Figueroa, direksiyon başındayken bıçaklanarak öldürüldü. Saldırgan, cerrahi maskeli bir yolcu olarak otobüse binmiş ve beklenmedik bir anda saldırı gerçekleştirmişti. Figueroa ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Polis, saldırganı Jesús Calipsto olarak tespit etti. Calipsto’nun eşi, yıllar önce Figueroa ile yaşadığı ilişkiyi kocasına itiraf ettiği için cinayeti işlediğini açıkladı. Yetkililer, olayın ardında soygun veya başka bir neden olmadığını, tamamen kıskançlık duygusunun yattığını belirtti. Calipsto, cinayet suçlamasıyla gözaltına alındı.
Leonardo Figueroa’nın ölümü, Arjantin’de geniş yankı uyandırdı. Kasabanın sakinleri ve Figueroa’nın meslektaşları, yaşanan olay karşısında derin üzüntü içinde olduklarını ifade ettiler. Glew kasabasında öldürülen Figueroa, yakın çevresi tarafından sevilen ve dürüst bir kişilik olarak tanınan biriydi. Olayın sıradan bir kavga veya anlaşmazlık sonucu değil, duygusal bir nedenle gerçekleşmiş olması ise herkesi şaşırttı.
Tüm bu gelişmeler dünya medyasında geniş yer buldu. Arjantin’de yaşanan bu trajik olay, insanların duygusal patlamalarının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumda kıskançlık gibi duyguların nasıl kontrol edilmesi gerektiği üzerine birçok tartışma başladı.
Glew kasabasında yaşanan bu olay, birçok insana göre sadece Figueroa’nın değil, Calipsto’nun da hayatını mahvetmiş oldu. Eşinin geçmişteki ilişkisiyle yüzleşmek, Calipsto’nun cinayeti işlemesine neden oldu ve şimdi bir ömür boyu ceza alması muhtemel görünüyor. Ancak tüm bu acı gerçekler, Figueroa’nın geri dönüşü olmayan bir şekilde hayatını kaybetmesine engel olamıyor.
