1-7 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Asbest Farkındalık Haftası, dünya genelinde ve Türkiye’de asbestin tehlikeleri konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu hafta, her yıl asbestin insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Ancak Türkiye, eski yapılar ve sanayi malzemeleri nedeniyle bu maddede hâlâ ciddi bir tutumu koruyor. Özellikle son yıllarda meydana gelen büyük felaketler, asbestin gizli tehditlerini yeniden gündeme getirdi.
Asbest: Görünmeyen, Ama Hep Yanımızda!
Asbestin Türkiye’deki kullanımı 2004 yılında kısıtlanmış, 2010 yılında ise tamamen yasaklanmış olmasına rağmen, eski binalarda bu madde hâlâ mevcut. Yıkım süreçlerinde, asbest liflerinin havaya karışması sağlığımız açısından sürekli bir tehdit oluşturmakta. Deprem sonrasında bu durum, daha da ciddi bir hal alıyor. Türk Tabipler Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu, Malatya, Adıyaman, Maraş ve Elbistan’da gerçekleştirdikleri araştırmalar sonucunda, toz örneklerinde asbest liflerine rastladılar. Bu durum, deprem bölgesinde belirgin bir sağlık riski bulunduğunu ortaya koyuyor.
Deprem ve Asbest: Yeni Bir Tehlike Başlıyor
Asbest Söküm Uzmanı Kimyager Kenan Yıldız, deprem bölgesindeki yıkım çalışmalarının kurallara uygun yapılmadığına dikkat çekerek,
“Yıkımlar sırasında asbestin havaya karışması, sadece deprem bölgesini değil, tüm Türkiye’yi tehdit ediyor. Asbest yıllar boyunca havada kalabilir ve sağlık sorunlarına yol açabilir,”
dedi. Bu durum, halkın uzun vadede daha büyük sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceği anlamına geliyor.
Asbestin Sağlık Üzerindeki Ölümcül Etkileri
Asbestin en ciddi tehlikesi, etkilerinin uzun yıllar sonra ortaya çıkabilmesidir. Akciğer kanseri, gırtlak kanseri ve kalp ile akciğer zarlarında sertleşme gibi ciddi hastalıklar, yıllar süren maruziyetin ardından kendini gösteriyor. Bu durum, asbestin tehditlerini daha da tehlikeli hale getiriyor. Prof. Dr. Çağatay Güler,
“Asbestin yol açtığı hastalıklar, çok geç bir dönemde kendini gösterecek. Yıkım çalışmalarında gerekli önlemler alınmadığı takdirde, gelecekte daha fazla vakayla karşılaşabiliriz,”
şeklinde uyarıyor.
Ekosistem de Tehlikede: Asbestin Bıraktığı İzler
Asbest, yalnızca insan sağlığını değil, çevreyi de tehdit ediyor. Molozların yığıldığı alanlar ve yıkım bölgelerinde asbest lifleri doğaya yayılabilir. Bu durum, ekosistemi ciddi bir şekilde etkileyerek, hem işçileri hem de çevredeki toplulukları tehlikeye atıyor.
Asbest Tehlikesi İle Mücadele Şimdi Başlıyor!
Asbestin tehlikeleri kısa vadede kendini göstermese de, uzun vadede önemli sağlık sorunlarına yol açması muhtemel. Türkiye’nin dört bir yanındaki eski yapılar, yıkılmayı bekleyen asbest tehditleriyle doludur. Bu görünmeyen tehlikeyi ortadan kaldırmak için, yıkım işlerinde sıkı denetimlerin yapılması ve asbestin uygun bir şekilde bertaraf edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Asbest Farkındalık Haftası, sadece bu maddenin ne denli büyük bir tehlike olduğunu anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumun daha bilinçli hale gelmesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Bugün hayata geçirilecek önlemler, gelecekte sağlıklı nesillerin teminatı olacaktır.
Kaynak: Birgün
