İstanbul’un Avcılar ilçesinde bulunan Yeşilkent, Firuzköy ve Tahtakale mahallelerinde, çevre kirliliğine yol açan kaçak moloz dökümü ile ilgili şikayetler tespit edildi. Yerel halktan gelen ihbarlarla birlikte, bu mahallelerdeki boş arazilere atılan molozlar hakkında ciddi bir sorun olduğu ortaya çıkmıştır.
Avcılar Belediyesi’ne bağlı Zabıta Müdürlüğü, bu soruna karşı önlem almak amacıyla ilgili alanlara güvenlik kameraları yerleştirmiştir. Yapılan bu önlemler ile birlikte, kaçak döküm yapan şahısların ve araçların tespit edilmesi hedeflenmiştir.
Ekiplerin gerçekleştirdiği denetimlerde, molozları çuvallara doldurarak Yeşilkent ve Firuzköy mahallelerindeki boş arsalara döken iki araç tespit edilmiştir. Zabıta ekipleri, bu araçların kullandığı plakalardan yola çıkarak, araç sahiplerinin kimliklerine ulaşma işlemlerine başlamıştır.
Zabıta ekipleri, söz konusu bölgelerde bırakılan atıkların miktarını belirlemek amacıyla detaylı bir çalışma gerçekleştirmiştir. İşlemler sonucunda, araç sahiplerine idari para cezaları kesilmiştir. Birinci araç sahibine, bıraktığı atık miktarına göre 20 bin lira ceza uygulanırken, diğer araç sahibine ise 60 bin lira idari para cezası verilmiştir.
Ayrıca, araç sahiplerinin kimlik bilgileri, adli işlemler yapılması için polis birimlerine de iletilmiştir. Bu durum, kaçak döküm yapan kişilerin cezalandırılması ve çevre koruma bilincinin artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Gelecek dönemlerde, Avcılar Belediyesi’nin bu tür denetim faaliyetlerini sıklaştırması ve çevre koruma çalışmalarına daha fazla önem vermesi bekleniyor. Mahalle sakinlerinin, çevrelerinin korunması konusunda daha duyarlı olması ve bu tür durumlardaki ihbarlarının artırılması, sürdürülebilir bir yaşam alanı yaratmak adına kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Avcılar’daki bu kaçak döküm olayı, çevre sağlığı açısından endişe verici bir durum olarak karşımıza çıkmakta. Yetkililerin bu gibi ihlallere karşı daha geniş kapsamlı önlemler alması gerekmektedir. Yerel yönetimlerin, çevre düzenlemesine yönelik hazırlıklarını güçlendirmesi, hem bölgede yaşayan halkın sağlığı hem de doğal çevrenin korunması adına önemli bir adım olacaktır.