Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde bir araya gelen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, önemli bir enerji gündemi etrafında ilk yüz yüze görüşmelerini gerçekleştirdi.
Middle East Eye’ın diplomatik kaynaklarına dayandırdığı habere göre, toplantıda Azerbaycan’ın Suriye’nin kuzeydoğusundaki petrol ve doğalgaz sahalarının yeniden işletilmesindeki rolü değerlendirildi.
“SURİYE, HER BÖLGESEL AKTÖRE KARŞI DENGE KURMAK İSTİYOR”
ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki enerji sahalarına yönelik olarak Şam yönetimi, Azerbaycan’ın devlet petrol şirketi SOCAR aracılığıyla yatırım yapma planları üzerinde duruyor.
Bu girişimin, hem enerji sahalarının tekrar faaliyete geçirilmesini hem de bölgesel güçlerle denge kurma stratejisini hedeflediği ifade ediliyor.
Bir kaynağın yaptığı açıklamaya göre, “Suriye, her bölgesel aktöre karşı denge kurmak istiyor. Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji sahalarındaki işbirliği, İsrail açısından da güven verici bir zemin oluşturabilir.” sözleri dikkat çekiyor.
SOCAR TÜRKİYE: GÖREV VERİLİRSE HAZIRIZ
SOCAR Türkiye CEO’su Elçin İbadov, ocak ayında yaptığı açıklamada, şirketlerinin Suriye enerji sektöründe katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getirdi.
İbadov, “Azerbaycan ve Türkiye’nin ortak stratejik çıkarları doğrultusunda bir görev verilirse, bunu yerine getirmek bizim için bir yükümlülük olur.” ifadelerini kullandı.
SDG-ŞAM ANLAŞMASIYLA GELİR PAYLAŞIMI PLANLANDI
Mart ayında, SDG lideri Mazlum Abdi ile Ahmed Şara arasında imzalanan bir anlaşma ile enerji sahalarının kontrolü Şam yönetimine devredildi.
Ancak bu sahaların fiili denetimi henüz sağlanamamıştır. Anlaşmaya göre, elde edilecek gelirlerin yüzde 70’i merkezi hükümete, yüzde 30’u ise yerel ihtiyaçlar için ayrılacaktır.
İSRAİL GERGİNLİĞİNE KARŞI AZERBAYCAN DENKLEMİ
Türkiye ile İsrail arasında, İsrail’in Suriye’deki üç askeri üsse yönelik saldırısının ardından Azerbaycan’da yapılan çatışmasızlık görüşmeleri, dikkate değer bir diplomatik manevra olarak öne çıkıyor.
Bu çerçevede Azerbaycan ve Suriye arasındaki yakınlaşmanın, İsrail’in yeni geçici hükümetine duyduğu güvensizliği de hafifletebileceği değerlendiriliyor.
ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİ BİR DÖNEM
İç savaş öncesinde 2010 yılında günlük 385 bin varil petrol üreten Suriye, günümüzde yalnızca 110 bin varil düzeyinde üretim yapabiliyor.
Bu üretimin 100 bini SDG’nin kontrolündeki bölgelerden, 10 bini ise yeni hükümetin denetimindeki alanlardan gelmektedir.
Doğal gaz üretiminde ise 2010’daki 30 milyon metreküplük kapasitenin bugün 9.1 milyon metreküpe düştüğü bildirilmektedir.
ABD Enerji Bilgi Dairesi’nin (EIA) verilerine göre, Suriye’nin 2015 yılı itibarıyla 2.5 milyar varil petrol ve 240 milyar metreküp doğalgaz rezervine sahip olduğu tahmin edilmektedir.
BATI’DAN KISITLI DA OLSA YEŞİL IŞIK
Esed rejiminin Aralık ayında çökmesiyle, birçok enerji şirketi Suriye’den ayrılmıştı. Ancak 2025 başlarında Avrupa Birliği ve İngiltere, bazı yaptırımları kaldırırken, ABD de 8 Haziran’a kadar geçerli olan Genel Lisans No. 24 (GL24) ile enerji sektöründe belli işlemlere izin vermiştir.
Fakat bu esneklilik, ABD’nin Şam yönetiminden bazı silahlı grupları kontrol altına alması ve Filistinli siyasi partileri sınır dışı etmesi gibi katı koşullarla sınırlı kalmaktadır.
Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD, yeni dönemde daha sıkı şartlar öne sürerek, yaptırımların kaldırılması için Şam’a baskı yapmayı sürdürmektedir.