Belçika İstatistik Kurumu (Statbel) tarafından gerçekleştirilen “2024 yılı gelir ve yaşam koşulları” araştırması, ülke genelinde sosyal ve maddi yoksunluk yaşayan bireylerin sayısını gözler önüne serdi. Araştırmanın sonuçlarına göre, neredeyse her 10 Belçikalıdan 1’i maddi ve sosyal yoksunluk çekiyor. Bu durum, toplumun genel yaşam standartlarının ne denli etkilendiğini gözler önüne seriyor.
Statbel, 6 bin 500’den fazla hane arasında gerçekleştirdiği araştırmada, nüfusun yüzde 11,2’sinin maddi ve sosyal zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirledi. Bu sonuçlar, insanların günlük yaşamda ihtiyaç duydukları 13 temel unsuru karşılayabilme yetenekleri ile ilişkilendirildi. Araştırmaya katılanların en az 5 temel unsuru karşılayacak yeterli kaynağa sahip olmadığı ortaya çıktı. Bu durum, bireylerin yaşam kalitelerini ciddi şekilde sınırlarken, aynı zamanda toplumsal kaygıları da artırıyor.
Ayrıca, yapılan araştırma sonucunda, nüfusun yüzde 6,1’inin “ciddi maddi ve sosyal yoksunluk” içinde olduğu belirtildi. Bu da neredeyse her 16 Belçikalıdan birinin, günlük yaşamda karşılaması gereken temel ihtiyaçların en az 7’sini karşılayacak yeterli maddi kaynağa sahip olmadığını göstermektedir. Bu rakamlar, ülke genelinde maddi zorlukların yaygın olduğunu ve pek çok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ortaya koyuyor.
Statbel’in açıkladığı veriler arasında dikkat çeken bir diğer husus, yoksulluk durumu. Geçtiğimiz yıl, Belçika nüfusunun yüzde 18,2’sine karşılık gelen 2,1 milyondan fazla kişinin “yoksulluk ya da toplumsal dışlanma riskiyle” karşı karşıya kaldığı tespit edildi. Bunun yanı sıra, nüfusun yüzde 11,5’inin yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip olduğu gözlemlendi. Bu veriler, Belçika’da sosyal eşitsizliklerin arttığını ve toplumun büyük bir kesiminin ekonomik olarak zor durumda olduğunu göstermektedir.
Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek maddi ve sosyal yoksunluk oranlarının Brüksel Başkent Bölgesi’nde gözlemlendiği, bu durumun yerel yönetimlerin ekonomik ve sosyal politikalarının daha etkin bir biçimde gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan, Flaman bölgesinde bu oranların en düşük seviyelerde kalması, bu bölgedeki ekonomik durum ve sosyal destek sistemlerinin daha işlevsel olduğunu düşündürmektedir.
Sonuç olarak, Belçika’nın 2024 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması, toplumsal yapının bazı kesimlerinde ciddi bir yoksulluk sorununun var olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, geri kalan kısımda ise sosyal dayanışma ve iyileştirici politikaların hayata geçirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Belçika’nın geleceği için bu alandaki sorunların çözülmesi, sosyal uyumun sağlanması ve yaşam kalitesinin artırılması açısından kritik bir öneme sahiptir.
