1950 yılının Nisan ayında Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Polat beldesinde meydana gelen sel felaketi, hafızalarda derin izler bırakan bir trajediye dönüştü. Osman Orman, askeri görevdeyken rüyasında köyünü etkisi altına alan bir selin göründüğünü fark eder. Bu rüya, maalesef gerçek olur ve Osman’ın eşi Safiye ile iki küçük çocuğu, sel sularına kapılarak hayatını kaybeder. Bu acı olay, zamanla Adatepe Türküsü adı altında dillerde yankılanan bir hikaye haline gelir.
Bir Askerin Rüyası Felaketin Habercisi Oldu
10 Ekim 1949 tarihinde askere giden Osman Orman, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde vatani görevini sürdürürken, 1950 yılının Nisan ayında memleketi Polat’ta Adatepe dağından gelen şiddetli yağışlar sonucunda bir sel felaketi yaşanır. Osman Orman’ın eşi ve çocukları, bu felaketten etkilenerek hayatlarını kaybeder.
Osman, bu trajik olaydan önce rüyasında Adatepe’nin karanlık bulutlar altında olduğunu görmüş, köyü basan sellerin içindeki o korku, gerçekleri haber vermiştir. Rüyasının ardından, yüreğinde duyduğu buna dair endişe ile uyanır. Komutanı, Osman’a durumu nasıl bildireceğini düşünürken, Osman daha rüyasıyla yaşanan felaketin farkındadır.
Sel benzeri felaketler, dere yatağına yakın bölgelerde inşa edilen evlere büyük zarar verir. Osman Orman’ın ailesi, bu olayda sel sularına kapılarak hayatlarını kaybeder. Yardıma koşan Osman’ın amcası, gelinini ve torunlarını kurtarmak için çabalasa da, suya kapılır. Neyse ki, kurtulmayı başarır; ancak Osman’ın genç eşi ve iki çocuğu, “Dikmelik” denilen ormanlık alanda yaşamını yitirir. O gün toplamda 16 kişi bu felakette hayatını kaybetmiştir.

Köy Kültüründe Ağıtın Yeri
Polat beldesi, sözlü halk kültürünün zengin bir şekilde yaşatıldığı alanlardan biridir. Hikayeler, fıkralar, masallar ve ağıtlar, bu yörenin duygusal paylaşımlarının en önemli unsurları arasında yer alır. Adatepe Sel Felaketi’nin ardından, köy halkı birçok ağıt yakmıştır. Ancak Osman Orman’ın yaşadığı trajedi, bölge halkının belleklerinde derin ve kalıcı bir iz bırakır.
Zamanla bu ağıt, türküler arasında kendine bir yer bulmuştur. Acının melodisi, yalnızca bir felaketi yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda köy halkının yaşam tarzını, dayanışma ruhunu ve yasını da dile getirir. Adatepe Türküsü, yaşanan felaketi ve insanın doğayla olan mücadelesini seslendirir.
Adatepe Türküsü
Adatepe Türküsü’nün dizeleri, yaşanan felaketi şu şekilde ifade eder:
“Adatepe Adatepe
Yağmur yağar sere serpe
Gelinleri sel götürmüş
Kuzular körpe körpe”
“Aman Vali, kurban
Vali Kumandanı çağır Vali
Gelinleri sel götürdü
Askeri kovur Vali, ölüm Valim”
Osman Orman, sadece eşini ve çocuklarını değil, bir hayatın huzurunu da selde kaybetmiştir. Ancak bu hikaye, zamanla unutulmamış ve ağıt haline gelerek dillerde dolaşmaya başlamıştır. Adatepe’nin eteklerinde kara bulutların bıraktığı iz, her dizede yeniden can bulur. Bugün birçok sanatçının repertuarında yer alan Adatepe Türküsü, nesiller boyu aktarılmaya devam etmektedir.