ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington D.C.’de bulunan düşünce kuruluşu Atlantic Council’da bir programa katılarak Biden yönetiminin dört yıllık dış politikasını ele aldı. Bu program sırasında Blinken, hem dış politikaların genel çerçevesi hem de güncel meseleler hakkında açıklamalarda bulundu. Konuşması, özellikle Orta Doğu’da süregelen çatışmalar ve insani durumlar üzerine odaklandı.
Konuşma sırasında, salonun arka kısmından bir protestocu ayağa kalkarak Blinken’a yüksek sesle seslendi. Protestocu, ABD yönetiminin Gazze’de binlerce çocuğun ölümünden sorumlu olduğunu belirtip, “soykırım bakanı” ifadesini kullandı. Aynı zamanda, “Sizi affetmeyeceğiz, bunları unutmayacağız” diyerek, hükümetin politikalarına karşı duyduğu derin tepkiyi dile getirdi.
Protestocuların Blinken’a yönelttiği suçlamalar oldukça sertti. Gösterici, “Siz soykırım bakanısınız, elinizde binlerce çocuğun kanı var. Masum sivillerin ve çocukların kanı sizin elinizde. Bunu unutmayacağız.” diyerek, Blinken’ın Gazze’deki durum üzerindeki sorumluluğunu vurguladı. Bu tarz ifadeler, katılımcılar arasında büyük bir infiale sebep oldu ve Blinken’ın dış politikası ile ilgili tartışmaları daha da alevlendirdi.
Göstericiler, Blinken’a olan tepkilerini birkaç kez dile getirdi. Program sırasında güvenlik görevlileri, ilk protestocunun ardından benzer bir şekilde ayağa kalkan ikinci bir göstericiyle karşılaştı. Bu protestocu da, “savaş yanlısı bir suçlusunuz, bir canavarsınız” ifadesiyle Blinken’a yüklenerek, yine “soykırım bakanı” olarak nitelendirdi. Her iki protestocu güvenlik görevlileri tarafından salondan çıkarıldı.
Kısa bir müddet sonra, üçüncü bir gösterici de benzer bir şekilde Blinken’a karşı protesto gerçekleştirdi. Bu eylemler, özellikle bölgedeki insani iklim ve ABD’nin bu durum üzerindeki etkisini sorgulayan bir toplum kesiminde yankı buldu. Her bir gösteri, ABD hükümetinin dış politikalarına yönelik artan eleştirilerin bir parçası olarak değerlendirildi.
Sonuç olarak, Blinken’ın Atlantic Council’daki durumu, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Orta Doğu’daki politikalarını sorgulayan toplumsal tepkilerin bir yansıması olarak öne çıktı. Protestoların ardında yatan duygu, özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve bu duruma karşı gösterilen kayıtsızlık gibi bağlamlarda yoğunlaşmaktadır. Bu olaylar, hem ulusal hem de uluslararası alanda tartışmalara ve eleştirilere sebep oldu; bu durum, ABD’nin dış politikası üzerinde kamuoyu baskısını artırabilir.