Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Ocak 2025 tarihinde Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yangın faciasıyla ilgili soruşturmayı yürütmeye devam etmektedir. Bu kapsamda farklı aşamalardan geçen soruşturma sürecinde, olayla ilgili olarak bazı kişiler gözaltına alınmış ve ardından tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilmiştir.
Soruşturma çerçevesinde jandarmadaki işlemlerinin ardından gözaltına alınan 3 kişi, Bolu Adliyesi’ne çıkarıldı. Bu kişilerin arasında Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar yer almaktadır. Bu 3 kişinin tutuklanması ile birlikte, soruşturma kapsamında tutuklu sayısı toplamda 19’a yükselmiştir.
Yangınla ilgili tutuklanan diğer kişiler ise, daha önceki gözaltılar sonucu belirlenmiştir. Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz, ayrıca muhasebe müdürü, aşçı, elektrikçi ve mutfak çalışanları gibi 15 kişi tutuklanmıştı. Bu tutuklamalar, yangının sebeplerinin ve otelin yönetim durumunun araştırılması amacıyla yapılmaktadır.
Soruşturma sürecinde, tutuklanan kişiler arasında Gazelle Otel’in Genel Müdürü Ahmet Demir’in de olduğu öğrenilmiştir. Savcılık sorgusunun ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilen Ahmet Demir’in tutuklanmasına karar verilmiştir. Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, soruşturmanın geniş bir perspektife yayıldığını ve otel işletmeciliği üzerindeki denetim ve yönetim ilkelerinin kapsamlı bir şekilde incelendiğini söylemek mümkündür.
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın dayısının oğlu olduğu da dikkat çeken bir detaydır. Bu bağlamda, yerel yönetim ve kamu güvenliği açısından tetkiklerin yapılması gerekliliği gündeme gelmektedir. Ayrıca, şehrin itfaiye teşkilatının yanı sıra otel yönetimlerinin de kamu güvenliğini sağlamaya yönelik ne denli yeterli olduğu sorgulanmaktadır.
Bölgedeki otel yangınları ve güvenlik önlemleri üzerine yapılan değerlendirmeler ışığında, bu tür trajik olayların önlenmesi için gereken adımların atılması ve sorumlulukların net bir şekilde belirlenmesi gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır. Yangınların sıkça yaşandığı bölgelerde, denetimlerin sıkılaştırılması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Bolu’daki bu trajik yangın olayı, hem yerel yönetimlerin hem de otel işletmelerinin işleyişinde önemli dersler çıkarılması gereken bir durum ortaya koymaktadır. Soruşturmanın sonuçları, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için yol gösterici olacaktır.