Türkiye’de kabadayılık, yalnızca güçlü bir duruş ya da mahallelerin korunmasıyla sınırlı değildi; bunun yanında bir ahlak ve karakter meselesiydi. Malatya’nın kabadayıları, bilek güçlerinin yanı sıra mertlikleri, hayırseverlikleri ve halk arasında gösterdikleri tutumla tanınırdı.
Bu efsanevi figürlerden biri de Çakkal Hanifi, diğer adıyla Hanifi Ezen’dir. Malatya sokaklarında yalnızca bir kabadayı olarak değil, aynı zamanda bir halk kahramanı olarak da anılmaktaydı. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Hanifi, hayatın acımasız yüzüyle erken yaşta tanışmıştı. Ancak buna rağmen kalbini kötülüğe kapamayı başardı, gücünü ve nüfuzunu toplum yararına kullanarak iyi işler yapmak için seferber etti.
Kabadayılık Sadece Bilek Gücü Değildi
Hanifi Ezen, Malatya’da “adaletin ve vicdanın sesi” olarak biliniyordu. Kabadayılığı sadece bir otorite sağlama aracı olarak görmemiş, güçlülerin değil, haklının yanında yer almayı tercih etmiştir. Haksızlık karşısında dimdik durmuş, mazlumların her zaman yanında yer almıştır. Malatya’nın dar sokaklarında, adı hem korku hem de saygıyla anılırdı.
Onu diğer kabadayılardan ayıran en önemli özelliği ise toplum için yaptığı hayır işleri olmuştur. Malatya halkının hafızasına kazınan en büyük olaylardan biri, kimsesiz çocukların sünnet ettirilmesini organize etmesidir. Bu organizasyon, şehirde bir ilk olarak öne çıkmıştır.
Yetimlerin Babası
Bir gün mahallede oynayan kimsesiz çocukları izlerken, onların düğünlerde ve bayramlarda nasıl özlemle diğer çocuklara baktıklarını fark etti. Yetimlerin bağımsız büyüyebildiğini, ancak yine de bir babanın sıcaklığını her zaman eksik hissettiklerini biliyordu. O anda, bu çocuklara unutamayacakları bir gün yaşatmaya karar verdi.
Çakkal Hanifi, dönemin Malatya esnafı ve önde gelen isimlerini bir araya getirerek kimsesiz çocuklar için görkemli bir sünnet töreni düzenledi. O güne kadar böyle bir etkinlik şehirde gerçekleşmemişti. Tüm masrafları kendi cebinden karşılayarak, çocuklara yeni kıyafetler diktirdi, düğün atmosferinde bir tören düzenledi ve onlara unutulmaz bir anı hediye etti.
Tören günü Malatya sokaklarında tamamen farklı bir atmosfer hâkimdi. Beyaz sünnet kıyafetleri içinde parlayan çocuklar, kendilerini bu kadar özel hissetmenin mutluluğunu yaşıyorlardı. Onlar için düğün konvoyları oluşturulmuş, hediyeler verilmiş ve en önemlisi, babasız büyüyen bu çocuklara unutulmaz bir deneyim sunulmuştu.
Malatya’nın Unutulmayan İsmi
O günden sonra, Çakkal Hanifi sadece bir kabadayı değil, Malatya’nın gerçek babası olarak tanınmaya başlandı. Lakabı ‘Çakkal’ olsa da, duruşu ve gösterdiği yürek gücü ile hatırlanıyordu.