Siyaset arenasında kayyum tartışmaları, her geçen gün daha da yoğunlaşarak gündemin merkezi haline geldi. 2024 yılının Kasım ayı itibarıyla Türkiye’nin siyasi gündemini etkileyen bu gelişmeler, muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) derin ayrışmalara neden oldu.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyum atamalarına en sert tepkileri gösteren isim olarak öne çıktı. Geçtiğimiz günlerde kayyum atanması gerçekleşen Esenyurt Belediyesi ile birlikte, Mardin, Batman ve Halfeti gibi dünyanın çeşitli yerlerindeki belediyelere yapılan bu atamalar, CHP içinde rahatsızlıklara yol açtı.
İmamoğlu, söz konusu kayyum atamalarının hemen ardından TBB’yi olağanüstü bir toplantıya çağırdı. Bu toplantının ilk aşamasında, İmamoğlu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etti ve ardından Bern’de toplanan TBB üyeleriyle bir araya geldi. İmamoğlu, toplantıya başkanlık ederek bu kritik konudaki görüşlerini paylaştı ve kayyum atamalarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Ancak toplantının en dikkat çekici yönlerinden biri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu toplantıya katılmaması oldu. Yavaş, TBB toplantısı sırasında, Özgür Özel ile birlikte Bülent Ecevit’in ölümünün 18. yıl dönümünde düzenlenen anma törenine katılma kararı aldı. Bu durum, Yavaş’ın kayyum atamaları konusundaki tavrının ve CHP içinde yaşanan siyasi çalkantının en açık göstergelerinden biri olarak yorumlandı.
Kayyum atamaları sonrasında CHP içinde DEM Parti ile aynı platformda görünmek istemeyen birçok belediye başkanının da tavır aldığı gözlemlendi. Özellikle Yavaş, bu durumu izlemekle kalmayıp İmamoğlu ile de aynı ortamda bulunmamayı tercih etti. Bu durum, CHP içindeki dengelerin ve ittifakların ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Gözler, CHP içinde yaşanacak olası gelişmelere ve İmamoğlu ile Yavaş arasındaki ilişkiye çevrildi. İki ismin, bu tür gelişmeler sonrasında nasıl bir politika geliştireceği ve parti içindeki birlikteliği sağlama noktasında neler yapacağı, tartışmaların merkezine yerleşti.
Sonuç olarak, Türkiye’nin yerel yönetimlerinde kayyum atamaları, hem siyasi istikrarsızlığı artırıyor hem de muhalefet partileri içindeki ilişkileri sorgulama noktasına getiriyor. CHP’nin bu gelişmelere nasıl bir tepki vereceği ve liderliğin bu süreçte nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.
