Kassam Tugayları, Telegram hesabından yaptığı bir açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı’nın batısında bulunan bir evde yer alan 9 kişilik İsrail gücüne yönelik gerçekleştirilen bir saldırıyı duyurdu. Bu saldırının TBG füzesi ile gerçekleştirildiği ve sonucunda ölü ve yaralıların bulunduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, Cibaliya’nın ortasında yer alan Alimi bölgesinde 3 zırhlı askeri nakliye aracının patlayıcı ile imha edildiği bilgisi verildi. Beyt Hanun’da da benzer saldırıların gerçekleştirildiği ifade edilmiştir.
Kassam Tugayları, dün Cibaliya Mülteci Kampı’nın ortasındaki Ebu el-Ayş Caddesi’nde bir İsrailli subayın bir keskin nişancı tarafından vurulduğunu bildirmişti. Ayrıca, 21 Aralık Cumartesi günü Cibaliya Mülteci Kampı’nda yaşanan çatışmalarda 5 İsrail askerinin ölmüş olduğu da duyurulmuştur. Bu veriler, bölgede yaşanan çatışmaların şiddetini ve karşılıklı kayıpları gözler önüne sermektedir.
“İSRAİL’İN PLANI”
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyi gibi çeşitli bölgelerde sık sık “tahliye emirleri” yayımlayarak oradaki Filistinlileri zorla yerlerinden etmekte. Bu bağlamda, İsrail’in özellikle kuzeydeki tahliye emirleri ile “Generallerin Planı” olarak adlandırılan bir stratejiyi hayata geçirmeye çalıştığına dair yorumlar yapılmaktadır. Bu planın esas amacı, Filistinlileri Gazze Şeridi’nin kuzeyinden zorla çıkarmak, bölgeyi kuşatarak gıda, yakıt ve temiz suyun girişini engellemektir.
Ayrıca bu plan, silahlı direnişçilere “ölüm ya da teslim olma” arasında bir tercih sunmayı ve bölgeyi terk etmeyecek olan Filistinlilerin düşman unsurlar olarak muamele görmesini öngörmektedir. Bu durum, uluslararası insan hakları ihlalleri açısından ciddi endişelere yol açmaktadır.
İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü saldırılarda, yaklaşık 17 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın olmak üzere toplamda 45 bin 259 Filistinli hayatını kaybetmiştir. Aynı dönemde 107 bin 627 kişinin yaralandığı belirtilmektedir. Yaşanan bu kayıplar, bölgedeki insanlık dramının boyutlarını gözler önüne sererken, sivil altyapı da büyük ölçüde tahrip edilmiş durumdadır.
Halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarının hedef alınması, uluslararası toplumda geniş tepkilere yol açmaktadır. Enkaz altında hala binlerce vatandaşın olduğu bildirilirken, bu durum, bölgedeki insani krizin ne denli derinleştiğine işaret etmektedir. Savaşın getirdiği bu ağır bedel, hem insan yaşamına hem de yaşam koşullarına dair ciddi tehditler oluşturmaktadır.
Seçil Selen Balık
Editor