Çin’in Avrupa İşleri Özel Temsilcisi Lu Şayı, Çin Ulusal Halk Danışma Konferansı’nın (ÇUHDK) Pekin’deki genel kurul toplantısında düzenlenen büyükelçiler panelinde önemli açıklamalarda bulundu. Lu’nun konuşmaları, “South China Morning Post” gazetesinin haberinde detaylı bir şekilde yer aldı. Bu konuşmada, özellikle Ukrayna’daki barış süreçleri ve uluslararası diplomasi konularında dikkat çeken ifadeler yer aldı.
Ukrayna ile ilgili barış önerilerinin, sadece belirli ülkeler tarafından değil, tüm taraflarca eşit olarak tartışılması gerektiğine vurgu yapan Lu, “ABD ve Rusya, Ukrayna’daki barışa tek başlarına karar vermemeli.” dedi. Avrupa’nın bu konudaki endişelerini dile getirdiği bir zamanda, diplomatik manevralarla köşeye itildiklerini düşünmelerinin önemine dikkat çekti. Bu durum, uluslararası ilişkilerin karmaşıklığı içinde dikkatlice ele alınması gereken bir mesele olarak öne çıkıyor.
Lu Şayı, aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’ya karşı izlediği politikalarını “küstah” ve “despotça” olarak nitelendirerek, “Müttefiklerine böyle davranması, Avrupa perspektifinden gerçekten ürkütücü bir durum.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Bu açıklama, batılı ülkelerin ABD’ye duyduğu güvensizliğin ve stratejik ilişkilerde yaşanan gerginliğin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Lu, Avrupa’nın Washington yönetiminin tutumunu değerlendirerek, Çin ile ilişkilerinin neden kötüye gittiğini sorgulamasının gerektiğini belirtti.
Daha sonra, Lu, “Avrupalı dostlarımız Trump yönetiminin politikaları ile Çin hükümetinin politikalarını kıyaslarsa, Çin’in diplomatik yaklaşımının barış, dostluk ve iyi niyete dayandığını görecektir.” ifadelerini kullandı. Bu noktada, Lu’nun mesajı, Çin’in uluslararası ilişkilerdeki duruşunu ve yaklaşımını daha açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Ayrıca, Ukrayna’daki savaşın başlangıcından bu yana, Çin’in Rusya’ya yakın durduğu ve desteklediği şeklindeki suçlamalara da değinen Lu, “Eğer hâlâ Çin’in Rusya’ya yakın durduğunu düşünen var mı? Eğer böyle düşünüyorlarsa, o zaman ABD’yi de bunu yapmakla suçlamaları gerekecek. Çünkü ABD yalnızca Rusya’ya yakın durmuyor, aynı zamanda onu destekliyor” şeklinde konuşarak, uluslararası politikadaki ikili standartlara dikkat çekti.
Son olarak, Lu Şayı, mevcut transatlantik ilişkilere dair görüşlerini de açıkladı. Mevcut durumun Çin’in Avrupa ile ilişkilerini geliştirmek için bir fırsat sunduğu yönündeki genel görüşe itiraz eden Lu, şunları kaydetti: “Çin’in dış ilişkileri, ABD’nin müttefiklerini ondan uzaklaştırmaya odaklanmıyor. Biz, paylaşılan çıkarlara dayalı gerçek ortaklıklar kurmak istiyoruz. ABD’nin Avrupa’ya yönelik politikaları ne olursa olsun, Çin Avrupa ülkelerine karşı barış, dostluk ve kazan-kazan işbirliğine dayalı yaklaşımını sürdürecek.” Bu ifadeler, gelecekte Asya ve Avrupa arasındaki ilişkilerin daha da önem kazanacağına işaret ediyor.