Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Sahra Altı Afrika ile Latin Amerika ve Karayipler’in ekonomik durumlarıyla ilgili raporlarını yayımladı.
Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri yükseldi.
Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncellemesi Raporu’nda, Türkiye’nin bu yıl yüzde 3,1, 2026’da ise yüzde 3,6 oranında büyümesinin öngörüldüğü kaydedildi.
Dünya Bankası, daha önce ocak ayında yaptığı tahminlerinde, Türk ekonomisinin 2025’te yüzde 2,6, 2026’da ise yüzde 3,8 büyüyeceğini belirtmişti.
Avrupa ve Orta Asya bölgesinde, gelişen ekonomilerde büyümenin yavaşlamasının beklendiği raporda, dış talepteki zayıflama ve Rusya’daki büyümenin duraklaması nedeniyle bölgenin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 2,5 büyüyeceği ifade edildi.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da büyümenin artışı bekleniyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika Ekonomik Güncellemesi Raporu’nda, bölge ekonomisinin 2024 yılında yüzde 1,9 büyümesi, 2025’te ise bu oranın yüzde 2,6’ya yükselebileceği öngörüldü.
Ayrıca, raporda bölgenin 2026’da yüzde 3,7 oranında büyüyeceği öngörülmesine rağmen, bu tahminlerin hızla değişen küresel dinamikler nedeniyle belirsizliklerle dolu olduğu vurgulandı.
Bölgedeki çatışmaların uzun yıllar süren ekonomik ilerlemeyi tehlikeye atabileceği ve kalıcı olumsuz etkiler bırakabileceği ifade edildi.
Sahra Altı Afrika’da ekonomik büyümenin gelecek yıl hız kazanacağı öngörülüyor.
Dünya Bankası’nın “Afrika’nın Nabzı” raporunun yeni sayısında, Sahra Altı Afrika ekonomilerine dair değerlendirmelere de yer verildi.
Sahra Altı Afrika’daki büyümenin, küresel ekonomik belirsizlikler ve kısıtlı mali alanlara rağmen bir miktar dayanıklılık sergilediği belirtildi ve bölgesel büyümenin bu yıl yüzde 3,5 seviyesine ulaşması bekleniyor.
“Büyüme, yoksulluğu önemli ölçüde azaltacak ancak bu, insanların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yeterli olmayacak.”
Raporda, 2026-2027 yıllarında büyümenin hızlanarak yüzde 4,3 seviyesine yükselebileceği öngörülmekte; bu artışın temel nedenleri arasında enflasyonun düşmesi ve para birimlerinin istikrar kazanması ile artan özel tüketim ve yatırımlar bulunuyor.
Ayrıca, 2023 yılında bölgedeki enflasyonun yüzde 7,1 seviyesinde, 2024’te ise yüzde 4,5’e gerileyeceği anımsatıldı ve büyümenin yoksulluğu azaltma potansiyeline sahip olmasına rağmen insanların taleplerini karşılamakta yeterli olmayacağına dikkat çekildi.
Raporda, bölgedeki ticaret dinamiklerindeki değişiklikler, bölgesel çatışmalar ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle belirsizliklerin arttığı da belirtildi.
Latin Amerika ve Karayipler, dünyanın en yavaş büyüyen bölgesi özelliğini sürdürüyor.
Bankanın Latin Amerika ve Karayipler’e yönelik ekonomiye ilişkin raporunun ilk bölümünde, ülkelerin ekonomik stratejilerini artan belirsizliklere göre uyarlamaları gerektiği vurgulandı.
Bölge ekonomilerinin bu yıl yüzde 2,1 ve 2026’da yüzde 2,4 oranında büyümesi bekleniyor. Bu oranlar, Latin Amerika ve Karayipler’in dünyanın en yavaş büyüyen bölgesi olmasına neden oluyor.
Raporda, düşük yatırım hacmi, yüksek borç yükü ve değişen dış çevre gibi etmenlerin, bölgenin kalkınmasını engellediği ifade ediliyor. Enflasyon kontrol altına alınsa da, mali açıkların hala önemli bir endişe kaynağı olduğu vurgulandı.
Küresel ekonomik ortamın hızlı değişimleri, gelişmiş ekonomilerde devam eden enflasyonun faiz indirimlerini geciktirerek para politikası seçeneklerini kısıtladığı ve böylece daha fazla baskı oluşturduğu ifade ediliyor. Ayrıca, küresel ticaret kısıtlamaları ile ilgili endişelerin, tedarik ve pazara erişim konusundaki belirsizlikleri artırarak daha ihtiyatlı bir ekonomik ve iş ortamına yol açtığı belirtiliyor.