Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Toplantı, katılımcıların coşku dolu bir atmosferde buluştuğu bir etkinlik olarak dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda önemli bir gündeme sahipti; bu da Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından yapılan açıklamalar oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD’ın hükümete yönelik eleştirilerine sert bir dille karşılık vererek, “Bunlar eski Türkiye’de sadece paraya hükmediyor, siyaseti dizayn ediyorlardı,” dedi. Erdoğan, TÜSİAD’ın açıklamalarının provokatif olduğunu belirtti ve demokrasinin eleştirilerden muaf olamayacağını vurguladı. AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’de yasakların kaldırıldığını, düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesini sağladıklarını açıkladı.
Erdoğan, TÜSİAD zihniyetinin geçmişte nasıl bir yapı oluşturduğunu hatırlatarak, “2002 öncesinde bu zihniyetin ne anlama geldiğini hep birlikte hatırlıyoruz,” ifadelerini kullandı. Kendisine göre, eski Türkiye’de sadece belirli bir grubun zenginleştiği, siyasetin de bu çerçevede şekillendiği bir düzende iktidarın hiçbir şey yapamaması gibi bir durum yaşandığını dile getirdi. Erdoğan, Türkiye’nin kaynaklarının sadece bir avuç kişinin zenginleşmesi için değil, tüm millete yararlı olacak şekilde kullanıldığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı, ekonomideki gelişmelere de değinerek, “Kişi başına gelir 3600 dolardan 15 bin dolara çıktı,” dedi. Ayrıca, ihracatın 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükseldiğini belirterek, “Siz ya hesap bilmiyorsunuz ya da hesabınız bozuk,” diyerek TÜSİAD’a eleştirilerini sürdürdü.
Erdoğan, TÜSİAD’ın kalkınma hamlelerine karşı sürekli bir direnç sergilediğini, bunun da Türkiye’nin gerçek anlamda kalkınmasını engellemeye çalıştığını söyledi. “Türkiye’nin güçlü olması, emperyalist güçlerin işine gelmiyor,” şeklinde bir vurgu yaptı. Dolayısıyla, Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine karşı çıkan her kesimin aslında kendi çıkarlarını korumaya çalıştığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı, muhalefetin durumu hakkında da eleştirilerde bulunarak, “Muhalefet bizim hızımızı kesmek için elinden geleni yapıyor,” ifadesini kullandı. Ülkenin çıkarları ile kendi siyasi mücadelesi arasında bir denge kurmakta yetersiz kaldığını söyleyerek, “Muhalefetle rekabet, husumet haline geldi,” dedi. Geçmişte yaşanan Gezi olayları ve FETÖ ile mücadele süreçlerinde muhalefetin tutumlarını eleştirdi. Bu bağlamda, bu tür eylemlerin Türkiye’ye zarar verdiğini belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görevdeki performansını değerlendiren Erdoğan, Özel’in koltuğun hakkını veremediğini ve ülke sorunlarına yeterince eğilmediğini ifade etti. Ayrıca, muhalefetin genel başkanlarının değişim göstermesine rağmen zihniyetlerinde bir değişiklik olmamasını da eleştirdi.
Erdoğan, devletin büyük gücünü daha verimli bir şekilde kullanmak, siyasi arenayı temizlemek için mücadele ettiklerini ifade ederken, genel anlamda Türkiye’nin kaynaklarının halk için kullanılacağını, özel çıkar gruplarına değil millete hizmet edeceğini vurguladı.
Son olarak, Erdoğan, muhalefetin eleştirilerinin ötesinde bir gelişim elde etmek için bu eleştirilerin yerine kendi siyasi gündemlerine odaklanacaklarını belirtti. Türkiye’nin dış politikadaki başarılarını paylaşarak, Asya seyahatinden edindiği