“`html
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle ülkede yeni bir dönem başladı. Esad rejimine son veren muhalif güçler, Suriye’nin büyük çoğunluğunu kontrol altına aldı. Bu süreçte, kontrol altına alınan bölgelerdeki hapishanelerde bulunan tutsaklar serbest bırakıldı, bu da halk arasında büyük bir sevinç yarattı.
Bu tutsakların büyük bir kısmı, yıllar boyunca Esad yönetimine karşı çıkan veya bu rejimin insanlık dışı emirlerine uymayan bireylerdi. Bu isimlerden biri de Raghid Al-Tatari’dir. Raghid Al-Tatari, Suriye tarihinin en uzun süreli siyasi mahkumu olarak dikkat çekiyor.
1982 yılında, o dönemdeki Devlet Başkanı Hafız Esad’ın emrine uymayı reddederek isyan çıkan Hama kentine bomba atmayı kabul etmeyen pilot Al-Tatari, bu durumu halkına bomba atamama vurgusuyla açıkladı. Bu nedenle Esad rejimi tarafından tutuklandı ve yıllarca cezaevinde kaldı. Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte, Al-Tatari, tutuklu olduğu Sednaya Hapishanesi’nden serbest bırakılarak 42 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu.
Hama Katliamı, 1982 yılında Hafız Esad’ın Müslüman Kardeşler’e karşı başlattığı askeri operasyonun adıdır. Bu operasyonda, Suriye ordusu savaş uçaklarıyla Hama’yı bombalayarak şehrin büyük bir kısmını yerle bir etti. Hama Katliamı olarak anılan bu olay sonucunda, binlerce sivil hayatını kaybetti. Operasyonun başında bulunan isimlerden biri, Hafız Esad’ın kardeşi Rıfat Esad’dır.
Rıfat Esad, “Hama Kasabı” olarak bilinen bir figür haline geldi. Fransa’da çeşitli yolsuzluk suçlarından dolayı hapis cezasına çarptırılan Rıfat Esad, 2021 yılında Suriye’ye geri döndü. Hama’daki olaylar, uluslararası kuruluşlar tarafından kaydedildi ve büyük bir insanlık dramı olarak tarihe geçti.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre Hama katliamında ölenlerin sayısı, 10 bin ila 25 bin arasında değişmektedir. Ancak, Suriye İnsan Hakları Örgütü bu rakamı 30 bin ila 40 bin olarak daha yüksek bir boyutta vermektedir. Çatışmalar sırasında 30 bine yakın sivil kaybolmuş, katliamdan sonra ise 100 binden fazla kişi tutuklanmış ve yaklaşık 800 bin kişi de ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır.
Hama’daki bu trajik olaylar, Suriye toplumunu derinden etkileyerek, hem rejim tarafından yapılan zalim davranışların hem de insan hakları ihlallerinin unutulmaz bir kanıtı haline geldi. Hala devam eden sonuçları, Suriye’nin geleceği üzerinde etki etmeye devam edecek gibi görünmektedir.
“`
