Fransa’da düzensiz göçle mücadele amacıyla, Fransa Başbakanı François Bayrou, göçü kontrol altına almak için bir bakanlıklar arası komite topladı. Bu toplantının gündemi, Fransa’nın göç politikalarını yeniden değerlendirmek ve düzensiz göçle etkin bir şekilde mücadele etmek için yeni stratejiler geliştirmekti.
Toplantının ardından Bayrou, düzenlediği basın toplantısında, düzensiz göçle mücadele kapsamında atılacak yeni adımları kamuoyuyla paylaştı. Bayrou, özellikle Fransa ve İtalya sınırında uygulanan “sınır birliği” projesinin diğer sınır bölümlerine de genişletileceğini belirtirken, bu birlik içinde polis, jandarma ve sınır personelinin yer alacağını ifade etti. Bu yenilikle birlikte, sınırların daha etkin korunması ve düzensiz göçün engellenmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Başbakan Bayrou, “İltica meselesi günümüzde sınırları aşmak için yaygın bir yöntem olarak kullanılıyor.” diyerek, göçmenlerin hukuki durumlarının istismar edildiğine dikkat çekti. Düzensiz göçle mücadelenin Fransa’nın politikalarının önceliklerinden biri olacağını dile getirerek, bu sorunun ciddiyetine atıfta bulundu.
Bunun yanı sıra, Cezayir’in Fransa tarafından sınır dışı edilen vatandaşları topraklarına kabul etmemesi meselesine de değinen Bayrou, bu durumun iki ülke arasında 1968 yılında imzalanan anlaşmalara aykırı olduğunu kaydetti. Cezayirli yetkililere, geri alınması gereken “hassas” profilli Cezayirlilerin listesini ileteceklerini belirten Bayrou, “Yanıt gelmezse bu anlaşmaları feshetmek tek seçenek olacak ancak bu, istediğimiz bir seçenek değil.” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, BFMTV’ye verdiği röportajda, “Fransızların çıkarını savunmak” amacıyla Cezayirli yetkililere yönelik yeni diplomatik kısıtlamalar alındığını duyurdu. Barrot, bu önlemlerin iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Cezayir ve Fransa arasında 1968 yılında imzalanan Tercihli Göç Anlaşması, Cezayirli vatandaşların Fransa’ya geliş, gidiş, istihdam ve ikamet şartlarını düzenliyor. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki göçmen akışının ve hakların belirlenmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Ancak şu sıralarda yaşanan sorunlar, bu anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesini gerektirebilir.
Fransa’nın söyledikleri ve aldığı önlemler, ülkedeki düzensiz göçle mücadele konusundaki kararlılığını ortaya koymakta. Ancak bu süreçte Cezayir ile olan ilişkilerin nasıl gelişeceği ve alınan diplomatik önlemlerin etkili olup olmayacağı merak konusu. İleriye dönük atılacak adımlar ve iki ülke arasındaki diyalog, göç probleminin çözümünde belirleyici rol oynayacak.
