Gazze’de bomba sesleri durmamakta ve sivil toplum tehdit altında kalmaktadır. İlgili çatışmalar, hem gece hem de gündüz devam etmekte, özellikle çocuklar ve kadınlar savunmasız oldukları için saldırılara maruz kalmaktadırlar. Bu durumun sonucunda, birçok masum insan hayatını kaybetmektedir.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken, İsrail ordusunda da büyük bir huzursuzluk ve çözülmeler yaşanmaktadır. Ülke yönetiminde çeşitli değişiklikler yaşanmış, bu durum uluslararası toplumda da tepki uyandırmıştır.
Kabine Değişimi
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın görevine son verme kararı almıştır. Netanyahu ve Gallant arasında daha önce bazı gerilimlerin olduğu biliniyor, bu durum yeni atamalara yol açmıştır. Netanyahu, Gallant’ı görevden alma niyetini daha önce de açıklamış, ancak o dönemde kamuoyundan gelen protestolar nedeniyle bu karardan vazgeçmişti.
Gallant’ın yerine Hükümet Dışişleri Bakanı Israel Katz atandı. Aynı zamanda İsrail’in yeni Dışişleri Bakanı da Gideon Saar olarak belirlenmiştir. Bu atamalar, Netanyahu’nun siyasi stratejilerinin bir parçası olarak görülmektedir.
Güven Krizi
Netanyahu, yeni atamalara ilişkin yaptığı açıklamada, İsrail’in güvenliğini korumanın öncelikli görev olduğunu dile getirmiştir. Başbakan, savaş döneminde kendisi ile Savunma Bakanı arasındaki güvenin oluşmasının önemli olduğunu ifade ederek, başlangıçta bu güvenin var olduğunu, ancak son aylarda aralarındaki güvenin aşındığını belirtmiştir. Başbakan Netanyahu, Gallant ile arasında “ciddi görüş ayrılıkları” meydana geldiğini de vurgulamıştır.
Gallant ise Netanyahu’ya verdiği tepki ile dikkat çekmiştir. Eski Savunma Bakanı, “İsrail devletinin güvenliğini sağlamak hayatımın göreviydi ve her zaman böyle kalacak,” açıklamasında bulunmuştur. Gallant, Netanyahu’nun Gazze’de “mutlak zafer” ile ilgili yaptığı açıklamaları “saçmalık” olarak nitelendirerek, hükümetin izlediği stratejilere karşı çıkmıştır.
Sonuç Olarak
Bu gelişmeler, İsrail’in iç siyaseti ile Gazze’deki askeri eylemlerinin birbirini nasıl etkilediğini göstermektedir. Savaşın getirdiği belirsizlikler, hem sivil kayıplara yol açmakta hem de ülke yöneticileri arasında ciddi sorunlara neden olmaktadır. Gazze’deki durumun düzelmesi ve masum insanların korunması için uluslararası çağrılar artarken, İsrail yönetiminde yaşanan bu çözülmeler, ilerleyen süreçte hem iç politikada hem de bölgedeki çatışmalar açısından önemli bir gündem maddesi olmaya devam edecektir.
