Bölgedeki devam eden çatışmalar, sivil kayıplarında ciddi bir artışa yol açarken, çocuklar bu acımasız şiddetin en ağır yükünü taşımakta. Güncel verilere göre, Ekim 2023’ten bu yana Gazze Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına dayanarak 54 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor.
İnsani yardım kuruluşları, sürekli meydana gelen hava saldırıları nedeniyle yıkıntılar arasında yardım sağlamada büyük zorluklar yaşıyor. Birleşmiş Milletler, etkilenen insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi ve tıbbi destek alabilmesi için acil bir ateşkes çağrısı yapıyor.
Son günlerde, insani yardım almak amacıyla bir araya gelen Filistinlilere yönelik saldırılar düzenlenmiş, bu durum da birçok can kaybı ve yaralanmalara yol açmıştır.
Küçük bir çocuğun hayatını kaybettiği saldırı sonrası, yerdeki çaresiz bedeni sosyal medyada paylaşıldı; bu görüntü, izleyenlerin yüreklerini burkdu. Yerel topluluklar, savaşın yarattığı insan kayıplarını belgeleyerek bu trajediyi gözler önüne seriyor.
Bir videoda, enkaz altından çıkarılan bir kız çocuğunun cansız bedeni ve hayatını kaybettikten sonra annesine sarılmış haldeki görüntüsü dikkat çekiyor. Çocuğun elinin, defnedilmeden önce birden fazla kez kapatılmaya çalışıldığı, fakat son anlarında annesiyle kavuştuğu için bu durumu koruduğu belirtiliyor.
Bu olay, bölgedeki çatışmaların çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne sererken, uluslararası toplumdan gelen tepkiler artış göstermekte.
Gazze’de insani kriz derinleşirken, Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşları, acil müdahaleler ve ateşkes taleplerini tekrarlıyor. 2025 Haziran ayı itibarıyla, durumun hala kontrol altına alınamadığı ifade ediliyor. Filistin İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, soykırımın başlangıcından bu yana Gazze’de yaklaşık 19 bin çocuğun hayatını kaybettiği rapor edilmiştir.
Yetkililer ve uluslararası kuruluşlar, sivillerin korunması ve insani yardımın etkin bir şekilde ulaştırılması için daha kararlı adımlar atılması gerektiğine vurgu yapıyor. Gazze’den yükselen bu çaresiz çığlıkların, dünya kamuoyunda bir harekete geçiş çağrısı olarak yankılanması bekleniyor.
