İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü bombardımanlar, son dönemlerde uluslararası kamuoyunda “soykırım” iddialarını gündeme getirdi.
Birleşmiş Milletler yetkilileri ve insan hakları kuruluşlarının uyarılarına rağmen, Batılı liderlerin bu kritik konuya net bir yanıt verme konusunda tereddüt yaşadığı gözlemleniyor.
Bu bağlamda, İngiltere Başbakanı Keir Starmer da görüşlerini net bir şekilde ifade etmekten kaçınan isimler arasında yer aldı.
“GAZZE’DE SOYKIRIM MI VAR”
Londra’da düzenlenen AB-İngiltere Zirvesi sonrasında basın toplantısında, Sky News muhabiri Beth Rigby, Starmer’a Gazze’deki kötü durumu sordu. Rigby, “Birleşmiş Milletler’in (BM) Yardım Şefi, Gazze Şeridi’nde soykırımı önlemek için BM Güvenlik Konseyi’nin harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Bunun soykırım olduğuna inanıyor musunuz ve bir lider olarak vicdanınız rahat bir şekilde elinizden geleni yaptığınızı söyleyebilir misiniz?” diye sordu.
DOĞRUDAN YANIT VERMEDİ
Başbakan Starmer, soruya doğrudan bir yanıt vermekten kaçınarak, Gazze’deki durumu “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
“KABUL EDİLEMEZ”
Starmer, “Bu gerçekten ciddi bir durum, kabul edilemez ve tahammül edilemez; bu nedenle diğer liderlerle nasıl bir yanıt vereceğimizi koordine etmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
VANCE İSRAİL ZİYARETİNİ İPTAL ETTİ
ABD yönetiminden de dikkat çekici bir diplomatik tutum geldi. Axios’un haberine göre, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Papa 14. Leo’nun göreve başlama törenine katılmak üzere Vatikan’a gidecekti ve bu tarihte İsrail’e geçmeyi planlıyordu. Ancak, Gazze’ye yönelik saldırıların başlaması üzerine Vance’in ziyaretini iptal ettiği belirtildi.
İSRAİL’İ DESTEKLER GİBİ GÖRÜNMEK İSTEMEDİ
Başkan Yardımcısı Vance’in, bu dönemdeki ziyaretinin “Tel Aviv yönetimi ve bölge ülkeleri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yeni saldırılarını destekler bir nitelik taşıyabileceği” endişesi nedeniyle iptal edildiği kaydedildi.
İsrail ordusu, Gazze’nin farklı bölgelerine havadan yaptığı ilanlarla Filistinlilere yönelik saldırı tehditlerinde bulunmuş ve bu kişilere güneye gitmeleri yönünde çağrıda bulunmuştu. Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun planladığı yeni kara saldırısının, zaten zor bir durumdaki insani durumu daha da kötüleştireceğine dair uyarılarda bulundu.
İSRAİL KARA SALDIRISI BAŞLATTI
İsrail ordusu, Gazze’yi kalıcı olarak işgal etmek amacıyla “Gideon Savaş Arabaları” adını verdiği bir kara harekâtına başladığını duyurdu. İsrail hükümeti, bu operasyon ile Gazze’nin tamamını işgal etmeyi planladıklarını bildirdi.
Bu plan kapsamında, Gazze Şeridi’nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtılacağı, “toplama kampları” oluşturulacağına dair haberler yerel basında yer aldı. Ayrıca, İsrail ordusunun güney Refah kentinde geniş alanları düzleme çalışmaları yaptığına dair uydu görüntüleri elde edildi.
İsrail güvenlik kabinesi, ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen baskıların ardından, Gazze’ye “kıtlığı önleyecek kadar temel gıda girişine izin verilmesini” onayladı.
TRUMP VE NETANYAHU ARASINDA SOĞUK RÜZGARLAR
ABD’nin İran ile nükleer müzakerelere başlaması, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın görevden alınması ve Yemen’deki Husilerle ateşkese varılması, “Trump ile Netanyahu arasındaki sorunları işaret ettiği” şeklinde değerlendirildi.
İsrail basınında, ABD Başkanı Trump’ın, İsrail Başbakanı Netanyahu ile teması kesme kararı aldığı iddia edildi. Daha sonra Hamas ile ABD arasında gerçekleştirilen doğrudan görüşmeler sonucunda, ABD-İsrail çifte vatandaşı olan esir asker Idan Alexander serbest bırakıldı. İsrail’in bu anlaşmanın sağlandığını öğrendiği kaydedildi.
İSRAİL’İ ZİYARET ETMEDİ
ABD Başkanı Donald Trump, 13-16 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi kapsayan Orta Doğu ziyaretine İsrail’i dahil etmemişti. Trump, Riyad’da, İsrail karşıtı görüşmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın talebi doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurdu. Ayrıca, ABD’ye dönerken yaptığı açıklamada bu konuda “İsraillilere fikrini sormadığını” söyledi.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Trump’ın Orta Doğu ziyaretine İsrail’i dâhil etmemesi, Washington yönetiminin İsrail’i bölgesel diplomatik girişimlerin dışında bıraktığı yönünde yorumlandı.
