İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve ateşkesin yürürlüğe girmesiyle 19 Ocak 2025 tarihine kadar süren saldırıları sonucunda, Gazze Şeridi’nde 61 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiştir. Bu ölümlerin 14 binden fazlası, enkaz altında kaybolanlar olarak kaydedilmiştir. Saldırılar, halkın sığındığı hastaneler, ibadethaneler ve eğitim kurumları gibi sivil altyapıya büyük zarar vermiştir.
Halkın sürekli olarak hedef alındığı bu süreçte, Filistin hükümeti Ramallah’ta yaptığı olağan haftalık oturum sonrasında, Gazze’nin yeniden imarı için bir plan açıkladı. Bu plan iki aşamadan oluşmaktadır; ilki, ateşkesten bu yana süregelen acil müdahaleleri kapsayarak 3 yıllık bir süreçte uygulanacak ve maliyetinin yaklaşık 20 milyar dolar olması öngörülmektedir.
Acil müdahale planının hedefleri arasında, yardım ve geçici barınma alanlarında hizmetlerin sağlanması, zorla yerinden edilen Filistinlilere temel hizmetler sunulması yer almaktadır. Bununla birlikte, geçici barınmanın daha etkili hale getirilmesi ve çeşitli alanlarda ekonomik üretimin artırılması hedeflenmektedir.
İkinci aşama ise, Gazze’nin yeniden imarı konusuna odaklanan ve planın uygulanmasının birkaç yıl sürmesi beklenen bir süreçtir. Bu aşamanın başlangıç maliyetinin yaklaşık 33 milyar dolar olması öngörülmektedir. Filistin hükümeti, bu süreçte daha fazla barınma merkezi kurulması, gerekli hizmetlerin sağlanması ve zorla yerinden edilme planlarının reddedilmesi gerekliliğini vurguladı.
Filistin Kalkınma ve Yardım Bakanlıkları, Gazze’deki ihtiyaçların karşılanması için çeşitli ortaklarla iş birliği yaparak 19 bin çadır tedarik etmekte ve aynı zamanda bölgede yaklaşık 40 bin ton molozun kaldırılması ile 1,5 milyondan fazla vatandaşa gıda paketleri dağıtma faaliyetlerine devam etmektedir. Bu çalışmaların bölgedeki Filistinlilerin yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla sürdürülmesi önem taşımaktadır.
Filistin hükümeti, Mısır ve diğer dost Arap ülkelerinin, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin zorla yerinden edilmeden bölgenin yeniden inşa edilmesi planlarını destekleme çabalarının önemine dikkat çekmektedir. Yapılan açıklamalarda, bu yeniden imar planının sadece fiziksel yapıların onarımı ile sınırlı kalmayacağı, aynı zamanda zorla yerinden edilmenin önlenmesi ve bölgedeki sosyal yapının korunması açısından da kritik bir öneme sahip olduğu vurgulanmaktadır.