Terör örgütü PKK, 23 Ekim tarihinde Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan TUSAŞ yerleşkesine yönelik bir saldırı gerçekleştirdi. Bu hain terör saldırısında 4’ü TUSAŞ çalışanı olmak üzere toplam 5 vatandaş şehit oldu. Saldırı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın Kazan şehrinde düzenlenen BRICS zirvesinde olması dikkat çekiciydi. Bu durumu yorumlayan İngiliz siyasetçi ve eski Avam Kamarası Üyesi George Galloway, saldırının tesadüf olmadığını belirterek Türkiye’nin BRICS’e yaklaşmasının bazı çevreleri rahatsız ettiğini ifade etti. BRICS’i dünyayı değiştirecek yeni bir oluşum olarak gören Galloway, bu oluşumun ABD’nin SWIFT hegemonyasına karşı önemli bir adım olacağını belirtti ve ABD diktatörlüğünün sonunun geleceğini öne sürdü. Terörist saldırının zamanlaması ve hedefi, siyasi ve ekonomik bağlamlarıyla birlikte değerlendirildiğinde endişe verici bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu tür saldırılarla hedeflenen sadece masum vatandaşlar değil, aynı zamanda ülkelerin ulusal güvenliği ve siyasi konumları da zarar görmektedir. Saldırının gerçekleştiği TUSAŞ yerleşkesi ise terörist grupların sivil ve askeri kuruluşlara yönelik saldırılarını artırma stratejilerini gözler önüne sermektedir. Ancak bu tür kalleş saldırılarla Türkiye’nin, terörle mücadelede daha da kararlı ve birlik içinde olması gerekmektedir. Sadece Türkiye’nin değil, dünyadaki diğer ülkelerin de terörle mücadelede daha sıkı işbirliği içinde olması gerekmektedir. Saldırılara karşı birlikte daha güçlü bir şekilde mücadele edilmedikçe, bu tür olayların önüne geçmek ve terörü bitirmek mümkün olmayacaktır. Sonuç olarak, terörizm ve terörist saldırılar uluslararası bir sorundur ve bununla mücadele etmek de uluslararası bir sorumluluktur. Bu nedenle, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin terörle mücadelede işbirliğini artırması ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekmektedir. Aksi halde terör örgütleri ve destekçileri, istedikleri amaçlar doğrultusunda güçlenmeye devam edeceklerdir.
