Ünlü Türk halk müziği sanatçısı İbrahim Tatlıses, çocuklarıyla yaşadığı sorunlar nedeniyle gündemde. Tatlıses, kendisi gibi şarkıcı olan çocukları İdo Tatlıses ve Dilan Çıtak dışında, toplamda beş çocuğa daha sahip. Bu durum, İbrahim Tatlıses’in çocuklarıyla olan ilişkilerinin hassas doğasını gözler önüne seriyor. Çocuklarıyla olan iletişimi sık sık tartışma konusu olurken, sanatçının kendi kişisel yaşamındaki zorlukları da yansıtmaktadır.
Yakın zamanda, Tatlıses bir sahne performansı öncesi, gazetecilerin sorularına yanıt verdi. Medya karşısında yaşadığı sorunlardan ve insan ilişkilerinden bahsederken, dikkat çekici ifadeler kullandı.
“SAHTEKARLAR”
Bir gazetecinin, “Dost kazığı yedim. Dostum sırtımdan vurdu” sözlerini hatırlatarak sorduğu soru üzerine, Tatlıses, “Eskiden affederdim. Ama artık kimseyi affetmeyeceğim. Yanıma geliyorlar ya artist artist. Yanımda olduklarını gösteriyorlar. Ama yanımda değiller. Hepsi sahtekarlar.” şeklinde sert bir yanıt verdi. Bu açıklama, sanatçının yaşadığı hayal kırıklıklarını ve güvendiği insanların ihanetine karşı duyduğu öfkeyi açıkça ortaya koyuyor.
“İDO VE MELEK ALTIN”
İbrahim Tatlıses, çocukları hakkında da dikkat çekici açıklamalarda bulundu. “İdo bir altın. Melek bir altın ama içinden bakırlar da çıkıyor.” ifadelerini kullanarak, çocuklarının değerini ve aynı zamanda yaşadıkları sorunları benzetmelerle ifade etti. Bu sözler, Tatlıses’in çocuklarına olan bağlılığını ve aynı zamanda onların karakterleriyle ilgili yaşadığı karmaşayı yansıtıyor.
Dilan Çıtak ile ilgili sorulara ise, “Ben o defteri kapattım, konuşmuyorum.” diyerek, geçmişte yaşadığı sorunları geride bırakma isteğini dile getirdi. Bu noktada, Dilan Çıtak ile olan ilişkisinin evrildiği ve bu süreçte yaşadığı zorlukların üstesinden gelmeye çalıştığı anlaşılıyor. İbrahim Tatlıses, bu ilişkide yaşanan üzücü olayların kendisi açısından ne kadar zorlayıcı olduğunu ifade ediyor.
İbrahim Tatlıses, sahne hayatında olduğu kadar, özel yaşamında da dikkatleri üzerine çekiyor. Çocuklarıyla olan ilişkileri, toplumsal medya ve basında sıkça yer bulurken, sanatçının hayatı da bununla paralel olarak gözler önüne seriliyor. İlişkilerindeki sert söylemler, onun duygusal karmaşasının bir yansıması olarak izleyiciler tarafından değerlendiriliyor. Sanatçının yaşamındaki bu zorluklar, onun yalnızca müzik değil, aynı zamanda yaşamla ilgili bir sanat dalı olarak görülebilir.
Çağla Pınar Yılmaz
Yazar