Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) uzun süredir tartıştıkları ön seçim süreci nihayet hareketlenmiş durumda. Adaylık başvuruları ve imza kampanyası ile birlikte CHP, cumhurbaşkanlığı aday adaylarının netleşmeye başladığı bir döneme girmiştir. Ancak, bu süreçte aynı zamanda şaibeli kurultay iddialarının da gündemde olduğu belirtiliyor ki bu durum parti içindeki huzursuzluğu artırmış gibi görünüyor.
Son olarak, aday adaylık başvurularının 20 milletvekilinin imzası ile geçerli hale geleceği ifade edilmişti. Cumhurbaşkanlığı için yapılan ön seçimde ise tek bir adayın, yani Ekrem İmamoğlu’nun öne çıktığı görülüyor. İmamoğlu, 116 milletvekilinin desteğiyle bu sürece tek aday olarak gireceği açıklandı. İmamoğlu’na ait olan imza dilekçeleri, kendisini destekleyen milletvekilleri tarafından sosyal medya üzerinden paylaşılmasına da şahitlik ettik.
Ancak, İmamoğlu’na destek vermeyen milletvekillerinin önemli bir kısmının Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler olduğu dikkat çekiyor. Bu durum, partinin içinde farklı görüşlerin varlığını ve çekişmelerin altını çizen bir başka nokta olarak karşımıza çıkıyor. İmamoğlu’na imza vermeyen toplamda 17 vekil bulunmakta; bu vekillerin ortak gerekçesi ise aday belirleme sürecinin erken olduğu açıklamalarını yapmışlardır.
İmamoğlu için imza vermeyen milletvekillerinin listesi şu şekilde sıralanmıştır:
- Mahir Polat
- Sevda Erden Kılıç
- Oğuz Kaan Salıcı
- Ali Öztunç
- Orhan Sarıbal
- Faik Öztrak
- Barış Bektaş
- Rıfat Nalbantoğlu
- Gamze Akkuş İlgezdi
- İlhan Kesici
- Tuncay Özkan
- Enis Berberoğlu
- Ali Karaoba
- Gülizar Biçer Karaca
- Hüseyin Yıldız
- Rahmi Aşkın Türeli
- Orhan Sümer
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu önemli döneminde, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu da öne çıkan bir figür olarak dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl bir mülakatta Kılıçdaroğlu, parti içerisinde kendisine yakın, en az 50 milletvekili olduğunu dile getirmişti. Bu açıklamasıyla Kılıçdaroğlu, parti içindeki sadakat ve güç dinamiklerine dair önemli ipuçları vermiştir. Kılıçdaroğlu’na bu konuyla ilgili yöneltilen bir soruya verdiği yanıt ise, bu iddiaların doğruluğunu destekleyici bir nitelikteydi: ‘Evet, doğru’
Tüm bu gelişmeler CHP içerisinde farklı dinamiklerin, hiziplerin ve kampanyaların olduğuna işaret etmekte. İçinde bulunulan bu süreç, partinin geleceği açısından büyük önem taşıyor ve önümüzdeki günlerde daha fazla tartışmanın yaşanmasına sebep olabilir.
