İngiltere’deki Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden (ICR) yapılan bir araştırma, meme kanserinde nüksetmenin aylar öncesinden belirlenebileceğini gösterdi. Araştırmacılar, farklı tiplerde meme kanserine yakalanan 78 hastanın numunelerini topladı ve yeni bir kan testiyle inceledi. Bu araştırmayı Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) Konferansı’nda sundular. Hastalardan bir yıl boyunca düzenli aralıklarla kan alınarak yapılan test, meme kanserinin nüks etmesini 15 ay öncesinden tespit edebildi.
Test, hastaların kanında kanser hücrelerince salınan ve DNA’da 1800 civarında mutasyona yol açan değişiklikleri algılayabiliyor. Araştırmaya katılan 11 kadında meme kanserinin nükseteceği önceden tespit edilirken, bu sonuçlar meme kanserinin erken teşhisinde büyük bir adım olarak nitelendirildi. Testin geliştirme aşamasında olduğu belirtilirken, baş araştırmacı Dr. Isaac Garcia-Murillas, bu test ile hastaların tedavi sonrası takip edilerek hayatta kalma oranlarının artırılabileceğini belirtti. Dr. Simon Vincent ise meme kanserinin semptomları ortaya çıkmadan bir yıl öncesine kadar nüks edebileceğini öngören bu bulgunun heyecan verici olduğunu dile getirdi.
Meme kanseri hücrelerinin ameliyat ve diğer tedavi yöntemlerinden sonra vücutta kaldığı ancak taramalarda tespit edilemeyecek kadar az olabileceği belirtildi. Bu dönemdeki kanser hücrelerinin tekrar kanser oluşumuna yol açabileceği vurgulandı. Testin, hastaların daha yakından gözlemlenmesine ve nüks riskinin azaltılmasına yardımcı olabileceği ifade edildi. Araştırma sonuçlarına göre, meme kanseri teşhis ve tedavisinde erken müdahalenin ne kadar kritik olduğu bir kez daha ortaya kondu.
Bu yeni kan testi, meme kanserine yakalanan hastaların tedavi sonrası takibinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Testin meme kanserinin nüksetme ihtimalini önceden tespit edebilmesi, hastaların daha iyi bir şekilde izlenmesini ve tedavi planlarının daha etkili bir şekilde uygulanmasını sağlayabilir. Dr. Isaac Garcia-Murillas ve ekibi, bu testin geliştirilerek klinik uygulamalarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması için çalışmalara devam ediyor. Bu ilerleme, meme kanseri hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve hayatta kalma şanslarını yükseltmek adına önemli bir adım olabilir.
