7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, gündemi sarsan bir karar daha aldı. Bu karar, Gazze’deki savaş suçları nedeniyle bazı ülkelerde, özellikle Güney Afrika, Sri Lanka, Belçika, Fransa ve Brezilya’da İsrail askerleri hakkında açılan soruşturmalar doğrultusunda geldi. İsrail, hukuki girişimlerin önüne geçmek amacıyla askerlerinin kimliklerini gizleme kararı aldı.
Konuyla ilgili daha fazla detay, The Times of Israel gazetesinde yer aldı. Yeni düzenlemenin etkisinin ne olacağına dair tartışmalar sürerken, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) medyaya yönelik getirdiği yeni yönergelerle dikkat çekiyor. Bu yönergelere göre, tuğgeneral rütbesinin altındaki subaylarla yapılan tüm röportajlar, özel kuvvetler mensupları ve pilotlarla yapılan röportajlarda, askerlerin yüzleri bulanıklaştırılacak veya arkadan çekilerek ve tam isimleri gizlenerek yayınlanacak.
Alınan karara göre, özellikle yurt dışına seyahat etmek durumunda olan ve bu nedenle kovuşturma riskinin daha yüksek olduğu yabancı uyruklu askerler için bu yönergeler uygulanacak. Bu, askerlerin yabancı ülkelerde daha güvenli bir şekilde hareket etmelerini sağlamayı amaçlıyor.
Askeri Başsavcılığın Uluslararası Hukuk Departmanı, medyayla yapılacak her röportajdan önce yetkililere brifing verecek. Röportajlara ilişkin görüntülerin ise IDF Askeri Sansür ve Bilgi Güvenliği Departmanı tarafından onaylanması gerekecek. Ancak, dikkat çeken bir nokta, askerlerin kendi sosyal medya paylaşımlarına ilişkin bir yasak getirilmemiş olmasıdır. Bu durum, askerlerin kendi bireysel hesaplarından paylaşımda bulunmalarını engelleyen herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını göstermektedir.
Ayrıca, İsrail Dışişleri Bakanlığı, ‘kimliklerini gizleme’ kararının alınmasının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Bakanlık, yerel düzeyde sosyal medyada askerlik hizmetine dair paylaşımların çok dikkatle yapılması gerektiğini vurguladı. Bu paylaşımların, İsrail karşıtı unsurlar tarafından hukukî işlemler başlatmak için kullanılabileceği konusunda halkı uyardı.
Sonuç olarak, İsrail’in aldığı bu karar, hem iç hukuk açısından hem de uluslararası toplumda nasıl yankı bulacağı konusunda spekülasyonlar yaratıyor. Askerlerin kimliklerinin gizlenmesi, olası soruşturmalara karşı bir önlem olarak görülse de, bu tür uygulamaların ne ölçüde etkili olacağı henüz belirsizdir. Medya ve sosyal medya etkileşimleri üzerindeki sınırlamalar, hem askeri güvenliği sağlama hem de hukuki süreçlerle ilgili konular açısından oldukça kritik bir öneme sahiptir.
