İsrail ile Hamas arasında, geçtiğimiz günlerde bir ateşkes ve esir takası anlaşmasına varıldığı bildirildi. Ancak, bu anlaşma sonrası İsrail ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar, yapılan ateşkesin ihlal edildiğini göstermektedir. Bu durum, bölgede yine gerginliklere sebep olmaktadır.
Son olarak, İsrail ordusunun insansız hava araçlarıyla (İHA) Raşid Caddesi’nde seyir halinde olan bir araca iki füze saldırısı düzenlediği öğrenildi. Görgü tanıkları, saldırıda herhangi bir can kaybı yaşanmadığını belirtirken, bölgedeki Filistinliler arasında panik ve korku hissi yarattığını da ifade ettiler. Saldırı, çatışma ortamında yaşayan halkın tedirginliğini artırmış durumda.
Öte yandan, saldırıda ölen ya da yaralanan kişiler hakkında henüz resmi bir bilgi verilmedi. Bu durum, bölgedeki güvenlik durumunun ne denli istikrarsız olduğunu gösteren bir başka örnek olarak kaydedildi. İsrail ordusu, sadece Raşid Caddesi’nde değil, aynı zamanda Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde yer alan Bureyc Mülteci Kampı doğusundaki Filistinli sivillere de ateş açtığını bildirdi.
Ayrıca, Salahaddin Caddesi etrafında konuşlanan İsrail güçleri, güneyde bulunan Refah kentine yoğun ateş açmış durumda. Ancak burada da ölü veya yaralı sayıları hakkında herhangi bir bilgi henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Bu silahlı çatışmaların, ateşkes anlaşmasının ruhunu ihlal edip etmediği üzerine tartışmalar sürmektedir.
İsrail ordusu, tüm bu saldırılara rağmen, ateşkes anlaşmasına tamamen uyduğunu iddia etmektedir. Ancak bu açıklamalar, olayların sıcak olduğu bir ortamda halk arasında kuşkular doğurmaktadır. Daha önce 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılar sonucunda, yaklaşık 17 bin 841’i çocuk, 12 bin 298’i kadın olmak üzere toplamda 47 bin 487 Filistinli yaşamını yitirmiş; 111 bin 588 kişi de yaralanmıştır. Bu veriler, saldırıların ne denli yıkıcı sonuçlar doğurduğunu gözler önüne sermektedir.
Son olarak, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15’te yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşması, bölgedeki durumun bir nebze olsun normalleşmesine dair bir umut ışığı olarak değerlendirilmişti. Ancak son gelişmeler, bu umudun kısa sürede sönme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Hem uluslararası toplumun, hem de yerel halkın gözü, bu çatışmalara ve İsrail-Hamas arasındaki anlaşma sürecinin nasıl evrileceğine odaklanmış durumdadır.
