İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin Han Yunus kentine bağlı El-Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı bombaladı. Bu saldırıda ilk belirlemelere göre dört Filistinli hayatını kaybetti ve bazıları da yaralandı. Görgü tanıkları, İsrail askerlerinin ayrıca Gazze Şeridi’nin güneyinde, Refah kentinin merkezi ve doğusundaki birçok evin ve yerleşim alanının etrafına patlayıcılar yerleştirerek havaya uçurduğunu ifade etti.
Bu olay, 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Gazze işgali sonrasında meydana geldi. Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e kapsamlı bir saldırı düzenlemişti. Bu saldırının ardından, İsrail, 7 Ekim’deki olaylarda 1,200 İsraillinin öldüğünü ve 5,132 kişinin yaralandığını bildirdi.
İsrail’in 7 Ekim itibarıyla Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılarda, rakamlar oldukça trajik bir tablo sunuyor. Yaklaşık 44,282 Filistinli öldü, bunların 17,492’si çocuk ve 11,979’u kadın. Ayrıca, 104,880 kişi yaralanmış durumda. Enkaz altında hala binlerce kişinin bulunduğu belirtiliyor. Sivil altyapı hedef alınarak hastaneler ve eğitim kurumları da büyük zarar görmüş durumda.
İsrail ordusu, çatışmaların başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren 806 askerinin, 379’unun karadan işgal sürecinde olmak üzere yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ayrıca, 24 Kasım 2023 tarihinde yapılan insani ara süresi boyunca 4 günlüğüne ve ardından 3 gün daha uzatılarak karşılıklı olarak esirlerin serbest bırakıldığı bilgisi verildi. Bu süreçte 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir serbest bırakıldı. Ancak buna rağmen, İsrail’in binlerce Filistinliyi alıkoyma ve hapsetme işlemlerine devam ettiği kaydedildi.
Öte yandan, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim tarihinden bu yana gerginlik ve çatışmalar devam etmekte. Bu süreçte, İsrail askerlerinin ve Filistin topraklarını işgal eden İsraillilerin saldırıları sonucunda 794 Filistinli hayatını kaybetti, bunların arasında 167 çocuk da bulunmakta. Toplumda yarattığı travmanın yanı sıra, bu tür saldırılar bölgedeki güvenlik, siyasi ve insani durumu ciddi şekilde etkilemeye devam ediyor.
Bu yaşananlar, uluslararası platformda geniş yankı uyandırırken sivil halkın acılarını gözler önüne seriyor. Her iki tarafa da yönelik şiddet ve kayıplar, barış arayışlarını daha da zorlaştırmakta ve çözüm umutlarını giderek azaltmaktadır.
Seçil Selen Balık
Editor
