
İsrail, Gazze Şeridi üzerinde sivillerin hayatını tehdit eden yoğun bir bombardıman gerçekleştiriyor. Bu süreçte dünya genelinde birçok ülke ve kuruluş, yaşanan bu trajedi karşısında neredeyse tamamen sessiz kalmayı tercih etti. Oysa hedef alınan bölgelerde, yaşamını sürdüren masum insanlar var. Gazze’de günlük yaşam giderek zorlaşıyor, ahlaki ve insani sorumluluklar sorgulanıyor.
Son olarak, İsrail güçleri daha önce birçok kez saldırdığı Nuseyrat Mülteci Kampı’nı yeniden hedef aldı. Kamptaki bombardımanlar sonucunda büyük bir insan kaybı meydana geldi. Bu tür saldırılar, sadece fiziksel bir yıkım yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda ruhsal ve sosyal travmalara da yol açıyor.
ÖLENLERDEN 3’Ü ÇOCUK
Düzenlenen hava saldırısının sonucunda 8 Filistinli yaşamını yitirirken, hayatını kaybedenler arasında 3 çocuk da bulunuyor. Yeralan bu çocukların hayatları, geleceği temsil etmeleri bakımından büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, saldırılarda yaralanan 18 Filistinli ise Aksa Şehitleri Hastanesi ve El Awda Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu hastaneler, bölgedeki sağlık hizmetlerinin çok sınırlı olduğu düşünülürse, büyük bir yükle karşı karşıya kalıyorlar.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim 2023 tarihinde başlamıştı. O tarihten bu yana, kaydedilen resmi verilere göre toplam 45 bin 206 sivilin hayatını kaybettiği bildirilirken, 107 bin 512 sivilin de yaralandığı açıklandı. Bu sayıların arkasında yüzlerce, belki de binlerce hikaye ve acı var. Her bir rakam, bir insanın, bir ailenin veya bir toplumun dramını temsil ediyor. Durum, uluslararası toplum açısından da ciddi bir sorumluluğu gündeme getiriyor.
Saldırılarla ilgili uluslararası insan hakları gözlemcileri, sivil kayıpların önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Filistin halkının temek insani ihtiyaçlarının karşılanamadığı bu süreçte, insani yardımların da artırılması gerekiyor. Ancak tüm bu sorduların gündeme gelmesine rağmen, uluslararası toplumda etkin bir müdahalenin olmaması, sorunların daha da derinleşmesine sebep oluyor. Bu noktada, dünyanın sessizliği, yaşanan bu trajedinin bir parçası haline geliyor.