İsrail hükümeti, Filistin topraklarını işgal eden ve soykırım suçu işleyen bir ülke olarak bilinmektedir. Bu soykırım suçlarından biri olarak da Batı Şeria’ya, Gazze’ye ve Lübnan’a saldırılar gerçekleştirmiştir. Son olarak, Hizbullah’ın İsrail’i roketlerle vurmasının ardından İsrail saldırıya geçerek Lübnan’ın başkenti Beyrut’a yoğun hava saldırısı yapmıştır.
İsrail, Beyrut bombardımanına misilleme olarak Lübnan’ın güneyine de hava saldırıları düzenlemiştir. Bu saldırılar sonucunda en az 274 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca, Lübnan’ın güneyinden İsrail’in Hayfa çevresine roket saldırıları gerçekleştirilmiştir. Ancak atılan roketler, İsrail’in hava savunma sistemi olan demir kubbe tarafından engellenmiştir.
İsrail hükümeti, yaşanan gerginlikler ve çatışmalar sonucunda ülke genelinde “OHAL” ilan etmiştir. Bu olağanüstü hal durumu, 30 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli olacaktır. Uluslararası toplumun da tepkisini çeken bu durum üzerine, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ve Lübnan arasındaki artan gerginlikten endişe duyduğunu ifade etmiştir. Guterres, çözümün askeri değil, diplomatik yollarla bulunması gerektiğini vurgulamıştır.
Haberde adı geçen Dilay Yalçınkaya, kaynak ve editör olarak belirtilmiştir. Bu bilgilerle birlikte, İsrail’in Lübnan’daki saldırıları ve sonuçları, bölgedeki gerginliği arttırmış ve uluslararası toplumun endişesini çekmiştir. İsrail’in soykırım suçları ve Filistin topraklarını işgali ise uzun süredir devam eden bir insan hakları ihlali olarak değerlendirilmekte ve uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir. Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu’daki barış ve istikrarı tehdit etmekte ve bölgedeki tansiyonu yükseltmektedir.
