İsrail ordusu, bölgedeki gerginlikleri artırarak bir kez daha Suriye’yi hedef aldı. Resmi Suriye basınında yer alan haberlere göre, 9 Kasım 2024 tarihinde İsrail, Suriye’nin Halep ve İdlib şehirleri çevresindeki bölgelere yönelik bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdi.
Saldırılar, gece saat 00:45 sularında kaydedildi ve bu saldırılarda çok sayıda askerin yaralandığı bildirildi. Suriye kaynakları, meydana gelen saldırılarda önemli maddi hasarın da olduğunu aktardı. Bu durum, bölgedeki askeri hassasiyeti ve stratejik altyapının hedef alındığını kanıtlar nitelikte.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırılarının özellikle askeri tesisleri hedef aldığını belirtti. Gözlemevi, bu tür saldırıların Suriye’deki askeri dengeleri etkileyebilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Saldırılara yönelik İsrail’den herhangi bir resmi açıklama yapılmadığı da dikkat çekici bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.
Suriye’de devam eden iç savaş ve uluslararası müdahale ile birlikte, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları, bölgedeki jeopolitik dinamikleri de etkileyen bir unsur haline gelmiştir. Bu tür eylemler, Suriye’nin siyasi istikrarını daha da bozarak, uluslararası kamuoyunun dikkati üzerine çekiyor.
Son yıllarda, özellikle İran’ın Suriye’deki varlığına karşılık olarak, İsrail, hedeflerine yönelik çeşitli askeri operasyonlar düzenlemekte. Bu operasyonlar, İran destekli gruplara ve onların askeri altyapısına yönelik olarak özel bir odaklanma içeriyor. Böylelikle, bölgedeki güvenlik dengeleri üzerinde etkili olma amacı güdülmektedir.
Ayrıca, saldırıların zamanlaması da dikkat çekici. Siyasi ya da askeri bir planın parçası olup olmadığı henüz netleşmemişken, bu tür eylemlerin artması, bölgedeki barış umutlarını daha da zayıflatıyor. Suriye yönetiminin ise, saldırılara karşı uluslararası topluma çağrıda bulunması ve müdahele talep etmesi, durumu daha da gelebilecek bir tartışma konusu haline getiriyor.
Sonuç olarak, 9 Kasım 2024 tarihinde yaşanan bu olay, İsrail’in Suriye’deki askeri faaliyetlerinin bir başka örneği olarak kaydedilmiş durumda. Uluslararası ilişkiler bağlamında değerlendirildiğinde, bu tür saldırılar, bölgesel güvenlik sorunlarının ve güç mücadelelerinin derinleşmesine neden olabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
