Gazze’de 7 Ekim tarihinde gerçekleşen saldırılardan sonra, İsrail hükümetine karşı süren protestolar devam ediyor. Esir takası için eylem yapan İsrailli halk, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e büyük tepki gösterdi. Ben-Gvir, esir takası için eylem yapan halk tarafından saldırıya uğradı ve korumaları tarafından bölgeden uzaklaştırılmaya çalışıldı. Bu esnada Ben-Gvir, silahını çıkararak İsrailli yerleşimcilere karşı tehdit oluşturdu. Yaşanan bu olaylar sosyal medyada büyük tepki topladı.
18 Nisan 2024 tarihinde, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı olan aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, İsrail hapishanelerindeki aşırı kalabalığı azaltmak için Filistinli esirlere idam cezası verilmesi gerektiğini savundu. Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerini teşvik etmesiyle tanınan Ben-Gvir, Filistinliler tarafından “katillerin avukatı” ve “şeytanın avukatı” olarak adlandırıldı. Ben-Gvir, askerlikten ideolojik nedenlerle terhis edildi ve daha önce hakkında çeşitli suçlamalar bulunmaktaydı.
Ben-Gvir, 1998’de terör eylemleriyle yasaklanan ve ABD’nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı “Kah” hareketinin üyesiydi. Aşırı görüşleri nedeniyle askerlikten muaf tutulan Ben-Gvir, ırkçılık ve terör örgütlerini desteklemek suçundan hüküm giymiş ve ideolojik çürük olarak terhis edilmişti. 2023 yılında Başbakan Binyamin Netanyahu’nun koalisyon hükümetinde yer alan Ben-Gvir, Ulusal Güvenlik Bakanı olarak atanmıştı.
İsrail’de yaşanan bu olaylar, ülkedeki siyasi gerilimleri ve aşırılıkları gözler önüne sermektedir. Aşırı sağcı Ben-Gvir’in eylemleri, toplumda büyük tepkilere neden olmuş ve siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirmiştir. Ben-Gvir’in silah çekerek tehditler savurması, iç barış ve güvenliğin tehlikeye girdiğini göstermektedir. Bu olaylar, İsrail toplumunun farklı kesimlerinin güvenlik ve huzur arayışlarını zorlaştırmaktadır. Gelecekte, benzer olayların yaşanmaması için tüm tarafların sağduyulu ve sorumlu davranması gerekmektedir.