İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Savaş Kabinesi üyesi ve eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot arasında Gazze’ye yönelik saldırılar konusunda yaşanan anlaşmazlık dikkat çekti. Abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail saldırıları gün geçtikçe şiddetlenerek devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana devam eden bombardımanlar sonucunda binlerce sivil hayatını kaybederken on binlerce kişi de yaralandı. İsrail’de Güvenlik Kabinesi toplantısında ise tansiyon oldukça yükseldi.
Savaş Kabinesi üyesi ve eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot, Gazze’ye karşı yürütülen saldırılarda hükümeti “stratejik karar almamakla” suçladı. Eisenkot, hükümete gerekli adımları atması konusunda önerilerde bulunurken sözleri Itamar Ben-Gvir tarafından kesildi. Ben-Gvir, Eisenkot’a “Sizi yeterince dinledik General.” şeklinde bir cevap verdi. Eisenkot’un “Terliklerini çıkar.” uyarısı ise tartışmanın boyutunu artırdı. Toplantı sırasında Eisenkot’un, askerlik hizmetine alınmayan Ben-Gvir’e “asker kaçağı” diyerek yumruk attığı da gelen bilgiler arasında yer aldı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise Gazze’de Hamas’a alternatif bir yönetim arayışında olduklarını ancak herhangi bir geri dönüş alamadıklarını belirtti. Gallant, “Ordunun planı tartışmaya açılmadı, daha da kötüsü yerine hiçbir alternatif getirilmedi.” şeklinde konuştu. Gallant, Gazze’de askeri bir yönetim fikrine karşı çıktığını belirterek Başbakan Netanyahu’dan Hamas’a alternatif bir yönetim teşvik etmesini istedi. Netanyahu ise Hamas’ın varlığı süresince Gazze’nin başka bir aktör tarafından yönetilemeyeceğini ve Filistin yönetiminin de buna destek olamayacağını savundu. Hamas’ın Gazze’yi askeri olarak idare etmediği sürece bölgenin sivil yönetimini kabul etmeyeceklerini ifade etti.
İsrail’de yaşanan bu anlaşmazlıklar, Gazze’ye yönelik saldırılar ve olası alternatif yönetimler konusunda ciddi bir gerginliği beraberinde getiriyor. Tarafların fikir ayrılıklarını çözüme kavuşturması gereken bu durum, bölgedeki gerilimi artırmaya devam ediyor. Gazze’deki insani kriz her geçen gün derinleşirken uluslararası toplumun da müdahale için baskı oluşturması önem arz ediyor.