İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye’ye yönelik tehditkar açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, Katz’ın Hermon Dağı’nda (Cebel eş-Şeyh) gerçekleştirdiği bir ziyarette gündeme geldi. The Times of Israel gazetesi bu durumu haberleştirirken, Katz’ın Suriye’deki yeni yönetimi hedef alarak, düşmanca bir tutum sergilediğini aktardı.
Katz, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara üzerinde baskı oluşturarak, “Culani her sabah, Şam’daki başkanlık sarayında gözlerini açtığında, İsrail ordusunun kendisini Hermon’un zirvesinden izlediğini görecek,” ifadesini kullandı. Bu ifade, İsrail’in Suriye’nin güney bölgesinde yürüttüğü güvenlik politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Katz, ayrıca bölgedeki Golan ve Celile sakinlerini, cihatçı grupların tehditlerinden korumak amacıyla var olduklarını belirtti.
Katz, ordunun Suriye topraklarındaki işgal durumuna da değinerek, İsrail’in bu bölgedeki varlığını sürdürmeye kararlı olduğunun altını çizdi. Suriye’nin güneyinde hiçbir silahlı unsurun bulunmaması için, İsrail ordusunun bölgeye yaklaşık 40 hava saldırısı düzenlediğini ifade etti. Bu durum, İsrail’in bölgedeki istikrarı sağlama ve güvenliği artırma hedeflediğini ortaya koyuyor.
Aynı zamanda Katz, Suriye’deki Dürzi topluluğunu İsrail’in yanına çekmek için çabalarını sürdüreceğini belirtti. “Dürzilere karşı herhangi bir tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçeceğiz,” diyerek, bu topluluğun İsrail’in desteklediği bir grup olarak konumlandırılmasına yönelik niyetini ifade etti.
Suriye’deki çatışmaların şiddetlendiği 27 Kasım 2024 tarihi, Suriye’nin 61 yıllık Baas rejiminin çöküşüyle aynı zamana denk gelmektedir. 8 Aralık tarihinde, bu çöküşle birlikte İsrail ordusunun Suriye’ye yönelik saldırıları hız kazandı. İsrail, rejim ordusunun askeri altyapısını hedef alarak imha etmeye başladı ve Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletti.
Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye sızan İsrail ordusu, işgali daha da derinleştirerek Şam’ın 25 kilometre yakınlarına kadar girebildi. Golan Tepeleri, 1967 yılından bu yana İsrail’in işgali altında bulunuyor. 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ise iki ülke arasındaki tampon bölge ve silah bakımından arındırılmış bölgelerin sınırlarını belirlemişti. Fakat, günümüzde bu sınırlar metaforik bir anlam kazanmış gibi görünüyor, zira bölgedeki askeri hareketlilik artmış durumda.
Sonuç olarak, Yisrael Katz’ın açıklamaları, İsrail’in Suriye’deki niyetlerini ve bölgede nasıl bir strateji benimsediğini gözler önüne seriyor. Hem askeri hem politik anlamda etkili duruş sergileyen İsrail, bölgedeki güç dengesini etkilemeye devam ediyor.
