İsrail, Gazze’deki saldırılarını artırma ve kalıcı işgal planını hayata geçirme çabalarını sürdürüyor.
Son 24 saat içinde, 150’den fazla hedef vuruldu ve yüzlerce sivil hayatını kaybetti.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, perşembe günü başlayan yoğun bombardımanlar sonucu en az 262 kişi hayatını kaybetti, 675 kişi ise yaralandı.
OPERASYONUN BAŞLADIĞI DUYURULDU
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), “Gideon’un Savaş Arabaları” adını verdikleri operasyonun Gazze’deki askeri harekatı genişletmek amacıyla başlatıldığını açıkladı.
Geniş KAPSAMLI KARA HAREKATI
Bu açıklamanın ardından, İsrail ordusu Gazze’nin hem kuzey hem de güney kesimlerinde kapsamlı bir kara harekâtına başladığını açıkladı.
Stratejik bölgeleri ele geçirmek ve rehineleri kurtarmak gibi hedeflerle Gazze’deki askeri operasyonun tüm aşamalarının tamamlandığı ifade edildi. Ancak, bu durum yalnızca bir askeri harekât değil, aynı zamanda bir halkın kitlesel olarak cezalandırılması, yerinden edilmesi ve yok edilmesi anlamına geliyor.
İŞGALİN KALICI HALE GELMESİ BEKLENİYOR
İsrail medyası, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu turunun hemen ardından başlayan bu operasyonun “işgali kalıcı hale getireceğini” iddia etti.
Askerin, ele geçirdiği bölgeleri terk etmeden Filistinlileri güneye sürme hedefinde olduğu öne sürüldü.
OPERASYONUN ANLAM YÜKLEMESİ
İsrail hükümetinin operasyon adının “Gideon’un Savaş Arabaları” olarak belirlemesi rastgele bir seçim değil.
Bu isim, Yahudi kutsal kitabı Tanah’a derin bir dini referans taşımakta. Hakimler Kitabı’na göre Gidyon, İsrail halkını Midyanlıların zulmünden kurtaran bir yargıç ve savaşçıdır.
Tanah’a göre, Midyanlılar, İsrailoğulları’na saldırılar düzenler ve onların yiyeceğini çalıp, aç bırakırlardı. Tanrı, Gidyon’u seçerek, 300 kişilik küçük bir güçle Midyanlıları yeneceği bir plan yapmıştır.
GAZZE’Yİ YOK ETME PLANI
İsrail hükümeti, savaş boyunca benzer dini referansları sıkça kullandı.
Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze’deki savaşı Amalekler’le mücadeleye benzetti. Amalekliler, Tanah’ta İsrailoğulları’nın düşmanı olarak tanımlanmakta ve “adlarının tarihten silinmesi” emri verilmektedir.
Bu söylemler, Gazze’deki milyonlarca Filistinli’ye yönelik soykırımı dini bir temele oturtarak meşrulaştırma amacı taşımaktadır.