Son günlerde gerginliğin arttığı Lübnan’da, İsrail’in düzenlediği hava saldırıları ciddi kayıplara neden olmaktadır. İsrail ordusu, özellikle Lübnan’ın güney ve doğu bölgelerine yönelik saldırılarını sürdürmekte, bu durum masum sivillerin yaşamını tehdit etmektedir.
Lübnan resmi ajansı NNA tarafından yapılan habere göre, İsrail ordusu, ülkenin doğusundaki Baalbek bölgesine bağlı Emhez kasabasındaki bir eve hava saldırısı düzenlemiştir. Bu saldırı sonucunda 12 kişinin yaşamını yitirdiği ve bölgede enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği bildirilmektedir. Saldırının gerçekleştiği yer, daha önce de birçok çatışmanın merkez üssü olmuş bir bölge olarak dikkat çekmektedir.
Bunun yanı sıra, aynı gün içerisinde İsrail ordusunun Baalbek’e bitişik olan Tariya kasabasındaki bir evi hedef alması sonucu 2 kişi daha hayatını kaybetmiş, 4 kişi de yaralanmıştır. Saldırı sonucu evde çıkan yangın, itfaiye ekiplerince kontrol altına alınmıştır. Bu durum, bölgedeki insani krizin ne denli derinleştiğini gözler önüne sermektedir.
Lübanon Sağlık Bakanlığı, yaşanan saldırılara ilişkin bir açıklama yaparak, İsrail ordusunun 31 Ekim 2024 tarihinde, Lübnan’ın orta kesiminde yer alan Cebel-i Lübnan (Lübnan Dağı) iline bağlı Kamatiya kasabasına düzenlediği başka bir hava saldırısında 3 kişinin öldüğünü ve 5 kişinin yaralandığını bildirmiştir. Bu açıklama, sağlık binalarının ve acil sağlık hizmetlerinin de bu çatışmalardan etkilendiğini ortaya koymaktadır.
İsrail’in düzenlediği bu saldırılar, yalnızca kayıplar açısından değil, aynı zamanda bölgedeki insan hakları ihlalleri açısından da birçok uluslararası kuruluş tarafından kınanmaktadır. Özellikle sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğu ve uluslararası insani hukukun ihlal edildiği vurgulanmaktadır. Birçok insan hakları grubu, bu tür saldırıların durdurulması ve sivillerin korunması için acil önlemler alınması gerektiğini savunmaktadır.
Bölgede yaşanan bu tür olaylar, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmekte ve çatışma dinamiklerini daha da karmaşık hale getirmektedir. İsrail-Lübnan sınırındaki gerilim, geçmişten günümüze süregelen bir çatışma sürecinin uzantısı olarak karşımıza çıkmakta, bu bağlamda uluslararası toplumun çözüm arayışlarının hızlanması gerektiği belirtilmektedir. İnsanların güvenliğini sağlamak ve masum sivillerin hayatını kurtarmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği aşikâr.
Sonuç olarak, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, hem insan kaybı yolu ile hem de bölgedeki güvenlik durumunu tehdit etmesi bakımından alarm zilleri çalmaktadır. Uluslararası hukuka uygun bir çözüm için tüm tarafların bir araya gelerek diyalog kurması gerekmektedir. Aksi takdirde, bölge daha fazla çatışmaya ve insani trajediye maruz kalacaktır.
