Gazze Şeridi’nde gerçekleşen saldırılar sonucunda birçok kadın ve çocuğun hayatını kaybetmesi, uluslararası toplumda büyük bir infial yarattı. Bu durum karşısında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda ‘soykırım’ suçlamasıyla yargılanma riskiyle karşı karşıya kaldı. Gazze Şeridi’ndeki insani felaket ve yıkım, İsrail hükümetine karşı toplumsal bir hareketin de fitilini ateşledi. İsrailliler, Gazze’deki İsrailli esirlerin geri getirilmesi için hükümetin acil adımlar atması çağrısında bulundular.
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetine karşı yapılan gösterilere katılım oldukça yüksekti. Her hafta cumartesi günleri düzenlenen protestolar, hükümetin Gazze’ye yönelik saldırıların devam etmesini ve esirlerin geri getirilmesi konusunda politik iradenin yetersizliğini eleştirdi. Ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen gösterilerde, İsrailliler hükümetin istifasını ve erken seçim taleplerini dile getirdiler. Özellikle Tel Aviv, Hayfa, Birüssebi ve Batı Kudüs gibi büyük şehirlerde binlerce kişi tarafından desteklenen protestolar, Netanyahu’nun kendi konutunun bulunduğu Kayserya kenti dahil olmak üzere farklı noktalarda gerçekleştirildi.
Protestoların en yoğun olduğu yerlerden biri olan Tel Aviv’deki Kaplan Caddesi, hükümet karşıtı grupların toplandığı sembolik bir mekan haline geldi. Burada İsrail bayrakları taşıyan binlerce kişi, hükümet aleyhinde pankartlar taşıdı ve eleştirel konuşmalar gerçekleştirdi. Bu protestolar sırasında, Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin yakınlarının da Savunma Bakanlığı önünde hükümete karşı taleplerini ilettikleri görüldü. “Hepsi hemen eve!” ve “Bibi esirleri serbest bırak!” sloganları ile esir takası talepleri dile getirildi. Göstericiler, hükümetin acil harekete geçmesini ve esirlerin geri dönmesini istediler.
Gösteriler sırasında İsrail polisi, kentteki ana arterlere demir bariyerler yerleştirerek göstericilerin ilerlemesini engelledi. Ayrıca Ayalon Otoyolu’na ulaşmak isteyen protestoculara atlı polis birliklerinin müdahale ettiği bildirildi. Göstericiler arasında gerilimin arttığı anlar olsa da genel olarak protestoların büyük çoğunluğu barışçıl bir şekilde gerçekleşti. Bu gösteriler, hükümetin Gazze Şeridi’ndeki esirler konusunda daha fazla adım atması ve uluslararası toplumun dikkatini çekmesi açısından önemli bir adım oldu.