Kalp çarpıntısı, kalbin normalden daha hızlı, güçlü veya düzensiz bir şekilde attığı hissini yaratır ve genellikle göğüs, boğaz veya boyun bölgesinde kendini gösterir.
Çoğu durumda ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olarak değerlendirilmese de, bazı durumlarda altta yatan daha ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
KALP ÇARPINTISININ OLASI NEDENLERİ
1. Fiziksel ve Duygusal Nedenler
Stres, kaygı ve panik ataklar, yoğun egzersiz, kafein, nikotin, alkol ya da enerji içeceklerinin tüketimi, açlık ya da düşük kan şekeri durumu, uykusuzluk, aşırı sıcak veya susuz kalma gibi faktörler kalp çarpıntısına yol açabilir.
2. Hormonal Nedenler
Tiroid hastalıkları, özellikle hipertiroidi, hamilelik, menopoz ve regl dönemi sırasında gerçekleşen hormonal değişiklikler gibi hormonal faktörler de kalp çarpıntısına katkıda bulunabilir.
3. Kalple İlgili Nedenler
Aritmiler yani kalp ritim bozuklukları, kalp kapak hastalıkları, kalp yetmezliği, geçmişte geçirdiği kalp krizi sonrası ortaya çıkan ritim sorunları gibi durumlar kalp çarpıntısını etkileyebilir.
4. İlaç ve Madde Kullanımı
Bazı tansiyon, astım veya soğuk algınlığı ilaçları, antidepresanlar veya psikiyatrik ilaçlar ve yasadışı maddeler (örneğin, kokain veya amfetamin) kullanımı da kalp çarpıntısına neden olabilir.
5. Diğer Tıbbi Durumlar
Anemi yani kansızlık, düşük oksijen seviyesi, düşük potasyum veya magnezyum seviyeleri gibi elektrolit bozuklukları, ateş ve enfeksiyonlar da kalp çarpıntısının sebepleri arasında yer alır.
NE ZAMAN ENDİŞELENMELİ
Göğüste ağrı, baskı veya sıkışma hissi, nefes darlığı, bayılma ya da bayılacak gibi olma hali, baş dönmesi veya sersemlik hissi, kalp atışlarının dakikada 120’den fazla olması veya aşırı düzensiz olması, bilinç bulanıklığı ve konuşma bozukluğu gibi durumların ortaya çıkması, kalp hastalığı geçmişinin bulunması gibi durumlar endişe gerektirir.
Dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise, kalp çarpıntılarının sık tekrarlaması, uzun sürmesi (birkaç dakikadan fazla), dinlenme halinde oluşu, çarpıntıyla birlikte halsizlik, terleme ve baş ağrısı gibi ek semptomların varlığı, yeni bir ilaç kullanımının ilişkilendirilmesi ve kaygı ya da panik atak şüphesi durumlarıdır.
