Klimalar, yaşam konforunu artıran önemli cihazlar olsa da, yanlış ve aşırı kullanımları çeşitli sağlık ve çevre sorunlarına yol açabilmektedir.
Klima çarpması, vücudun aniden farklı sıcaklıklara maruz kalması sonucunda meydana gelen bir durumdur. Bu tür bir durum, baş ağrısı, kas ağrısı, üşüme, boğaz ağrısı, halsizlik ve hatta ateş gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Genellikle yaz mevsiminde yoğun sıcak bir ortamdan klimalı soğuk bir ortama (ya da tersi) ani geçişler sırasında ortaya çıkmaktadır.
Klimanın yol açabileceği başlıca zararlar arasında şunlar yer almaktadır:
SOLUNUM YOLU PROBLEMLERİ
Hava filtreleri düzenli olarak temizlenmediğinde, bakteri, mantar ve küf birikimi gerçekleşir. Bu durum, solunum yolu enfeksiyonları ile astım ataklarını tetikleyebilir.
Aşırı soğuk hava, burun tıkanıklığı, boğaz kuruluğu ve öksürük gibi rahatsızlıklara da neden olabilir.
KAS VE EKLEM AĞRILARI
Klima karşısında uzun süre oturmak, boyun tutulması, bel ve sırt ağrıları, hatta romatizmal ağrıların artmasına yol açabilmektedir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE ETKİSİ
Aşırı soğuk bir ortamda kalmak, vücut sıcaklığının düşmesine, bağışıklığın zayıflamasına ve böylece enfeksiyonlara daha açık hale gelmeye neden olur.
GÖZ VE CİLT KURULUĞU
Klimalar havayı kurutarak gözlerde kuruluk, yanma ve kızarıklık yanı sıra ciltte kuruma, kaşıntı ve pullanma gibi sorunlara yol açabilir.
BAŞ AĞRISI VE KONSANTRASYON BOZUKLUĞU
Ani sıcak-soğuk geçişleri migren ataklarını tetikleyebilir. Soğuk hava, beyin damarlarının daralmasına yol açarak baş ağrısı ve dikkat dağınıklığına neden olabilir.
ÇEVRESEL ZARARLAR
Eski tip klimalar, ozon tabakasına zarar veren gazlar içermektedir. Yoğun klima kullanımı, elektrik tüketimini artırarak dolaylı yoldan karbon ayak izinin büyümesine sebep olur.
SICAKLIK ŞOKLARI VE TERMAL DENGE BOZUKLUĞU
Klima ile serin bir ortamdan sıcak dışarıya ani geçiş yapmak, vücut sıcaklık dengelerini bozarak ısı çarpması riskini artırır.
KLİMANIN ZARARLARINDAN KAÇINMAK İÇİN ÖNERİLER:
ODA SICAKLIĞINI AŞIRI DÜŞÜRMEYİN
Klima sıcaklığı 22–24°C arasında olmalıdır. Dış ortamla arasındaki sıcaklık farkı ise 6-8°C’yi geçmemelidir. Aşırı soğutma, vücut ısısını hızlı bir şekilde düşürerek çarpma riski yaratır.
KLİMA DİREKT ÜSTÜNÜZE ÜFLEMESİN
Klima üfleme yönü doğrudan başa, enseye veya gövdeye yönlendirilmemelidir. Klima rüzgârına maruz kalmak, boyun tutulması, kas ağrıları ve baş ağrısına neden olabilir.
TERLİYKEN KLİMA ALTINA GİRMEYİN
Terli bir vücut ani soğuk havaya maruz kaldığında damarlar hızla büzülür, bu da kas ağrısı ve baş dönmesine yol açabilir. Terledikten sonra önce kurulandıktan sonra serin ortama geçmek daha sağlıklıdır.
ORTAMIN NEM DENGESİNİ SAĞLAYIN
Klima havayı kurutacağı için cilt, göz ve solunum yolları kurur. Nem dengesini sağlamak için bir nem cihazı ya da iç mekânda su dolu bir kap bulundurmak faydalı olacaktır.
UYUMADAN ÖNCE KLİMA KAPATILMALI YA DA ZAMANLAYICI KULLANILMALI
Uyku esnasında uzun süre klimanın etkisinde kalmak, sabah baş ağrısı, boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığı gibi şikayetlere yol açabilir. Bu nedenle, uyku öncesinde zamanlayıcı ayarıyla klimanın birkaç saat sonra kapanmasını sağlamak önemlidir.
DÜZENLİ KLİMA BAKIMI YAPILMALI
Kirli filtreler, bakteri, küf ve mantar üretimine zemin hazırlayarak enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle filtrelerin ayda bir temizlenmesi ve yılda en az bir kez profesyonel bakım yapılması önerilmektedir.
ANİ ORTAM DEĞİŞİKLİKLERİNDEN KAÇININ
Soğuk klimalı bir ortamdan sıcak dış ortama aniden çıkmak, ısı şoku riskini artırabilir. Bu geçişlerde birkaç dakika orta sıcaklıkta bir alan tercih edilmesi önerilir (örneğin, bina koridorları veya gölgeli alanlar).