İklim değişikliğinin etkileri, özellikle aşırı sıcak hava dalgaları, 16-24 Haziran tarihleri arasında dünyanın farklı bölgelerinde 5 milyardan fazla insanı etkiledi. Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte hava sıcaklıklarında aniden yükselme gözlemlendi. Climate Central adlı araştırma kuruluşunun analizine göre, dünya nüfusunun büyük bir kısmı aşırı sıcaklarla mücadele etti. Hindistan’da 619 milyon, Çin’de 579 milyon, Endonezya’da 231 milyon, Nijerya’da 206 milyon insan sıcak havanın etkisi altında kaldı. ABD’den Mısır’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada insanlar aşırı sıcaklarla baş etmek zorunda kaldı.
Özellikle Suudi Arabistan’da Hac ziyareti sırasında sıcağa bağlı hastalıklardan dolayı 1300’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Bu ülke, son dönemde aşırı sıcaklarla mücadele ederken Mekke şehrindeki sıcaklık değerlerinde de ciddi artışlar meydana geldi. Yunanistan, Akdeniz ülkeleri ve Orta Doğu’nun diğer bölgelerinde de aşırı sıcaklık yaşandığı kaydedildi. ABD’de ise iki sıcak hava dalgasının ardı ardına etkili olduğu ve New York gibi şehirlerde acil durum ziyaretlerinde artışlar gözlendiği belirtildi.
Hindistan’da sıcak çarpmalarına bağlı olarak 40 binden fazla insan etkilendi ve 100’den fazla kişi hayatını kaybetti. Aşırı sıcaklar, elektrik talebinde de artışa neden oldu. Çin’de, Wuhan şehrinde klima kullanımından kaynaklı talep artışıyla elektriğin karnesiz satışa sunulabileceği ifade edildi. Aynı şekilde Mısır da bu dönemde elektrik kesintileri yaşadı. Bu durum, fosil yakıtların tüketiminin iklim değişikliğini artırdığını ve sıcak hava dalgalarını tetiklediğini gösteriyor.
Uzmanlar, aşırı ısınmanın doğal felaketlere yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. İklim değişikliğinin sadece belli bölgeleri değil tüm dünyayı etkilediği vurgulanıyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin önemine dikkat çekiliyor. Liderlerin sürdürülebilir kalkınma politikaları oluşturarak toplumları korumaya yönelik adımlar atması gerektiği belirtiliyor. İklim kriziyle başa çıkmak için acil ve kalıcı çözümlerin bulunması gerektiği vurgulanıyor. Sonuç olarak, dünyanın daha sürdürülebilir bir gelecek için enerji üretiminde ve tüketiminde önemli değişiklikler yapması gerektiği üzerinde durulmaktadır.
