ABD’de yaşanan ilginç bir olayda, 1978 ve 1992 yılları arasında Tennessee ve Kentucky’de meydana gelen ve çözülemeyen “kızıl saçlı cinayetleri” adı verilen bir dizi saldırı, bir grup lise öğrencisinin dikkatini çekti. Soruşturmayı yürütmek üzere beyin fırtınası yapan öğrenciler, araştırma teklifini sosyoloji öğretmenleri Alex Campbell’den alarak işe koyuldular. FBI’dan davranış analisti Scott Barker’ın da yardımıyla cinayetler üzerinde detaylı bir analiz yapıldı ve bir katil profili ortaya çıkarıldı.
Araştırma sonucunda, kurbanlardan biri olan Tina Farmer’ın cesedinde bulunan DNA’nın bir kamyon şoförü olan Jerry Johns’a ait olduğu tespit edildi. Ancak, Johns’un 2015 yılında cezaevinde ölmesi sebebiyle diğer cinayetlerle bağlantısı hala kesin olarak kanıtlanamamış durumda. Liseli öğrencilerin titiz çalışması neticesinde bir cinayet çözüme kavuşturuldu ancak diğer cinayetlerle ilgili net bir sonuca ulaşılamadı ve katilin hayatta olup olmadığı belirsizliğini korumakta.
Bu olay, 40 yıl gerçekleşen cinayetlerin çözümünde gençlerin yaptığı titiz çalışmayla dikkat çekti. FBI’nın da desteğiyle gerçekleşen araştırma sayesinde, eski bir dava tekrar gündeme geldi ve cinayetlerle ilgili yeni ipuçları ortaya çıkarıldı. Öğrenci grubu, sadece derslerine odaklanmakla kalmayıp toplumda adalet sağlama konusunda da etkili bir rol oynadı.
Kızıl saçlı cinayetleri olarak bilinen olaylar, Tennessee ve Kentucky’de toplumda korku ve endişeye neden olan önemli vakalardan biriydi. Ancak, gençlerin cesaretli ve kararlı tavırları sayesinde bu eski cinayetlerin çözümüne ışık tutuldu. Henüz belirsizlikler olsa da, önemli bilgilerin gün yüzüne çıkması ve adaletin yerini bulması açısından bu çalışma çok değerli oldu. Genç nesillerin suçluları bulma ve adaleti sağlama konusundaki kararlılığı, toplumda umut ve güven oluşturdu.
