2025 yılının ilk Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de gerçekleştirildi. saat 16.00’da başlayan bu önemli toplantıda, ulusal güvenliğin yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmeler detaylı bir şekilde ele alındı.
Toplantının sonuçları, toplamda 7 maddeden oluşan kararlarla biçimlendirilmiştir. İlk olarak, “Gizli Anayasa” olarak da bilinen Millî Güvenlik Siyaseti Belgesi (MGSB) güncellenmiştir. Her beş yılda bir düzenli olarak güncellenen bu belgede; Türkiye’de, bölgede ve dünyada meydana gelen ve gelmesi beklenen gelişmeler değerlendirilmiştir. MGSB-2020’nin yenilendiği ve MGSB-2025’in yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.
Toplantıda 2024 yılında meydana gelen ve millî güvenliğimiz açısından önemli olan siyasi, askerî, iktisadi ve içtimai gelişmeler de masaya yatırılmıştır. Ayrıca, 2025 yılında karşı karşıya kalınabilecek meseleler ile bu çerçevede alınacak tedbirler ve yürütülecek faaliyetler müzakerelere tabi tutulmuştur.
Güvenlik konuları üzerine yapılan değerlendirmelerden biri de terörle mücadele kapsamındadır. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin oluşturduğu tehditler, hem yurt içinde hem de yurt dışında sürdürülen operasyonlar ile başarıyla bertaraf edilmektedir. Toplantıda, uluslararası gelişmeler hakkında kurula detaylı bilgi sunulmuş ve bu konudaki kararlılık vurgulanmıştır.
Suriye’deki son durum da toplantının önemli gündem maddelerinden biri olmuştur. Suriye’deki yeni yönetimin, devletin egemenliğini, üniter yapısını ve siyasi birliğini sağlamak için gösterdiği irade ile birlikte ülkede yaşayan tüm etnik, dinî ve mezhebî grupların temel hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınması konusunda Türkiye’nin tam destek vereceği genel olarak ifade edilmiştir.
Suriye’deki PKK/KCK-PYD/YPG varlığına dair bir uyarı yapılmış ve bu yapıların Suriye’deki mevcut durumu istismar etmesine izin verilmeyeceği hatırlatılmıştır. Ayrıca, bölgedeki dost ve kardeş halkların düşmanı olan terör örgütlerinin tasfiye edileceği vurgulanmıştır.
Toplantının bir diğer önemli maddesi de Gazze’deki ateşkes konusu olmuştur. Gazze’deki ateşkesin kalıcı olmasının ve Filistin meselesinin adil bir çözümle başlamasının önemi belirtilmiştir. İnsani yardımların Gazze halkına kesintisiz bir şekilde ulaştırılması gerektiği ifade edilmiştir.
Aynı şekilde, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerinin Suriye topraklarına yayılmasının istikrarı olumsuz etkilediği vurgulanmıştır. Bu durumun bölgede güvenliği sağlama çabalarına engel oluşturduğu ifade edilmiştir.
Son olarak, Türkiye’nin Afrika, Orta Doğu ve Balkanlar başta olmak üzere çeşitli bölgelerdeki ihtilafların barışçıl bir şekilde çözümü için yürüttüğü faaliyetlerin artırılacağı belirtilmiştir. Süregelen çatışmaların sulh ile sonuçlanması için uluslararası barış ve istikrar hedeflerine katkıda bulunma çabalarının süreceği taahhüt edilmiştir.
Bu toplantı, Türkiye’nin ulusal güvenlik politikalarına yönelik önemli bir güncelleme ve stratejik hedeflerin belirlenmesi açısından kritik bir adım olmuştur.
Yavuz Yıldırım
Haber Müdürü
