İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ölümcül bir kanser hastalığına yakalandığını duyurdu. Başbakanlık Ofisinin açıklaması, Netanyahu’nun hastaneye kaldırılacağı ve prostat ameliyatı olacağı bilgisini içermektedir. Bu durum, İsrail kamuoyunda ve uluslararası alanda ciddi bir etki yaratmıştır.
Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan ilk açıklamada, Netanyahu’nun muayenesinin Batı Kudüs’teki Hadassah Hastanesi’nde gerçekleştirildiği ve burada iyi huylu prostat hiperplazisinin neden olduğu idrar yolu enfeksiyonunun tespit edildiği bildirildi. Ancak, daha sonra yapılan muayeneler sonrasında Netanyahu’ya prostat kanseri teşhisi konulması, durumu daha da ciddileştirmiştir.
Çarşamba günü gerçekleşen muayene sonrası Netanyahu’nun antibiyotik tedavisi gördüğü belirtilmiştir. Tedaviye rağmen prostat kanseri teşhisi konmuş olması, politik yaşamında önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor. Netanyahu’nun avukatı Amit Hadad, başbakanın ameliyat sonrası birkaç gün hastanede kalacağını ifade etti. Bu durum, Netanyahu’nun günlük işlerini ve siyasi faaliyetlerini etkileyecektir.
Netanyahu’nun avukatı Hadad, ayrıca Tel Aviv Bölge Mahkemesi’nden Netanyahu’nun adının karıştığı yolsuzluk davasında bu hafta alması planlanan ifadesinin iptalini talep etti. Mahkeme, bu talebi kabul ettiğini duyurdu ve duruşmaların, 6 Ocak Pazartesi günü yeniden başlamasının beklendiğini açıkladı. Bu gelişme, Netanyahu’nun mahkeme sürecine katılımının ne ölçüde sağlanabileceği konusunda belirsizlikler yaratmıştır.
Öte yandan, Netanyahu’nun sağlığı nedeniyle siyasi koltuğu ile ilgili gelişmeler de yaşanmaktadır. İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in, Netanyahu’nun yerine geçici başbakan olarak görev yapacağı iddia edilmektedir. Bu durum, hükümetin işleyişi ve siyasi istikrarı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Ayrıca, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın da siyasi güvenlik kabinesinin başkanı olması beklenmektedir.
Bütün bu gelişmeler, Netanyahu’nun siyasetteki uzun kariyerinin nasıl şekilleneceğini ve İsrail’in gelecekteki politikalarının ne yönde ilerleyeceğini sorgulatmaktadır. Prostat kanseri teşhisi sonrası sağlık durumu ve siyasi istikrar, ülkenin içinde bulunduğu karmaşık siyasi koşulların ne denli etkili olacağını gösterecektir. Netanyahu’nun hastalığı ve muhtemel tedavi süreci, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda izlenecek bir durum haline gelmiştir.
Özetle, Netanyahu’nun sağlık durumu ve süreçle ilgili gelişmeler, yalnızca kişisel değil, aynı zamanda siyasi bir dizi önemli etki ve sonuç doğurabilecektir. Hem iç hem de dış politikada önemli değişimler yaşanabileceği ihtimali, İsrail kamuoyunun dikkatini üzerine çekmektedir.
Seçil Selen Balık
Editor