Yüzüncü Yıl Emeksiz Kavşağı’nda düzenlenen basın toplantısına CHP ve DEM Parti İl Başkanları, eğitim ve sağlık emekçileri ile çevre aktivistleri katılarak destek verdiler.
Sendikalar adına gerçekleştirilen açıklamada,
“Değerli Malatyalılar ve basın emekçileri, biz laik, bilimsel, kamusal, parasız ve nitelikli eğitim anlayışını savunan eğitim emekçileri olarak, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanan LGS ile öğrencilerin sınıflandırıldığı sistemlere karşı durmaya devam ediyoruz. Şu an ‘Ömür’ adındaki sınıflandırmanın yanı sıra, proje okulu öğretmeni olma durumu ile de karşı karşıyayız.”
ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, LGS ile geleceği belirlenen çocukların istek ve becerilerine ilişkin kaygılar dile getirildi. Yönetmeliklerin nesnel kriterlerden yoksun olduğu ve yalnızca bireysel inisiyatiflere dayandığı vurgulanarak, öğretmenlerin ayrıştırılmaya başlandığı belirtildi. Bu okullarda, bir parti devlet anlayışının hâkim olduğu savunuldu.
Atamalar için hangi ölçütlerin kullanıldığı konusunun belirsizliğine dikkat çekildi. Bu noktada,
“Sürecin tamamı şeffaflıkten uzak bir şekilde, kapalı kapılar ardında yürütüldü ve ortaya bu karmaşa çıktı. Yönetici görevlendirme ve öğretmen atamalarında keyfi uygulamalar değil, şeffaf bir sistem istiyoruz.”
denildi.
Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, adil bir çalışma ortamı sağlamaktan uzak olduğu ve yoksulluk sınırında yaşayan öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmek yerine ayrıştırıcı uygulamalara imza attığı ifade edildi. Eğitim kurumlarının, çocuklara adalet duygusunu aşılamakla yükümlü oldukları, dolayısıyla objektif olmayan yönetmeliklerle atama yapmamaları gerektiği vurgulandı.
Toplantıda ayrıca,
“Bu okuldaki 10 Eğitim Sen üyesi öğretmenin yandaş kadrolaşmalarla birlikte duruma düşürülmesi, eğitimdeki adaletsizliğin bir yansımasıdır. Son 23 yılda birçok kez başörtüsü gibi müdahalelere maruz kalan eğitim sisteminin, suç oranlarının artmasına neden olduğu gerçeği ortadadır. Eğitim, ulusal politikalarla şekillenir ve toplumun ihtiyaçları ile bilim ışığında düzenlenmelidir. İdarecilerin subjektif değerlendirmeleri ile yapılan bu atamaları protesto ediyoruz.”
ifadeleri yer aldı.
Sendikalar,
“Proje okulu öğretmen atamalarında sınavlı bir değerlendirme sistemi getirilmelidir. Ayrıca, 2015 öncesine ait sınav sistemine dönüş yapılmalı ve atama süreçleri genel takvimle entegre edilmelidir. Dünkü MESEM uygulamalarıyla, öğrencilerimizi sermayenin hizmetine sunmaya karşı durduğumuzu belirtmek istiyoruz.”
çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın sonunda ise,
“Bugün siyasi ve sendikal nedenlerle yapılan atamaların iptal edilmesini talep ediyoruz! Atamalar, objektif kriterlere ve liyakat esaslarına dayalı olarak gerçekleştirilmelidir! Mağdur olan meslektaşlarımızın hakları için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Gelecek bizim ellerimizde; eşitlik ve adalet yoksa gelecek de yok!”
şeklinde güçlü bir mesaj verildi.